İftar saati, safur zamanı ve sefer vakti derken bayrama eriştik.
Tan yeri ağarıp gece gündüze nöbeti devrederken bayram sıraya girdi.
Sabahın ilk saatleri insanlarda bir telaş sağa-sola, yukarı-aşağı koşuşturuyorlar.
Güneş üççeyrek mızrak boyu yükseldiğinde imam camide bayram namazını tarif ediyordu.
Cemaat ise pürdikkat göz ve kulaklarıyla hocayı takip ediyorlardı.
Allah-u Ekber sesiyle namaza duruldu. İki rekat bayram namazı sonrasında imam hutbe irat etmeye başladı: 'Ey Cemaat bayram kardeşliktir, bayram yardımlaşmadır, bayram dayanışmadı, bayram sevgidir, bayram saygıdır ve bayram birlik-beraberliktir' diyerek sözlerini tamamladı.
Cami içinde imamın mihrabı yanında herkes sıraya geçmiş cemaat birbiriyle kucaklaşıyordu. Müminlerin gözlerin içi gülüyor birbirine mütebessim bir cehre ile, 'Bayramınız mübarek olsun' sözleriyle tebrikleşiyorlardı. Çok güzel bir atmosferdi. Cami içinde hoş ve tarifsiz bir güzellik kaplamıştı.
Müminler cıvıl cıvıl coşkulu bir şekilde bayram sevincini yaşıyorlardır. Küçükler büyüklerin elini öpüyor emsaller ve akranlar ise birbirleriyle salavatlaşıyorlardı. Belki de birbirini ilk kez görün insanlar bayramın sevinci ile kucaklaşıyordu.
Bayramın bereketi, birlik ve beraberliği müminlerin kalbine işlemişti. Görülmeye değer sahneydi bu. Bu birliğin daim olması için dua eden müminlerin yüzlerinden anlaşılıyordu. Cami çıkışında lokum ikramı ile bayramlaşma başlamıştı çoktan. Tandık simaları gördüm. Abdülaziz Bayındır, Kemal Sayar ve Selahattin Eş bayramlaştığım simalardan bazılarıydı. Nevzat Tarhan hocayı ise uzaktan gördüm. Camiye gelen Arap menşeli kardeşlerimizin kendi ve çocuklarının entarinin üzerine nakışlı, işlemeli ve gösterişli yelekleri göz kamaştırıyordu.
Cami dışında ise çorba ikramı vardı. Bunun yanında simitçiler, börekçiler de çayla birlikte cemaate yatış yarışındaydı. Bütün bunlar Ramazan Bayarım sabahı Süleymaniye Cami`nde gördüklerim.
Süleymaniye`de Bayram Sabah
Bundan neredeyse yüz yıl önce merhum Yahya Kemal`in 'Süleymaniye`de Bayram Sabahı' şiirinde İslam aleminin ve Osmanlının hakim olduğu coğrafyanın bir nevi muhasebesini yaparak ve tarihi seyri önümüze koyar. Onun üslû bunun özelliği sadelik, yoğunluk, derinlik ve güzelliktir.
Yahya Kemal şiirinde bayrama bireysel olarak değil toplumsal olarak ve İslam ümmetinin sorunu dile getirir ve tarih şuuruyla birlikte Süleymaniye`yi birlik yeri olarak görür. Oradan adeta dünyaya seslenir. Merhum Yahya Kemal`in 'Süleymaniye`de Bayram Sabahı' şiirini büyük bir kısmını siz aziz okurların dikkatine sunuyorum, kulak verelim:
'Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede
Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye`de
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.
; Hür ve engin vatanın hem gece, hem gündüzüne,
Uhrevî bir kapı açmış buradan gökyüzüne,
Taa ki geçsin ezelî rahmete ruh orduları..
Bir neferdir, bu zafer mâbedinin mî mârı.
Ulu mâbed! Seni ancak bu sabah anlıyorum
Ben de bir vârisin olmakla bugün mağrû rum
Bir zaman hendeseden âbide zannettimdi
Kubben altında bu cumhû ra bakarken şimdi,
Senelerden beri rüyâda görüp özlediğim
Cedlerin mağfiret iklî mine girmiş gibiyim.
; Gördüm ön safta oturmuş nefer esvaplı biri
Dinliyor vecd ile tekrar alınan Tekbî r`i
Ne kadar saf idi sî mâsı bu mü`min neferin!
Kimdi? Bânisi mi, mî mârı mı ulvî eserin?
Taa Malazgirt ovasından yürüyen Türkoğlu.
; Belki yüzlerce şehir sesleniyor birbirine.
Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı?
Ü sküdar`dan mı? Hisar`dan mı? Kavaklar`dan mı?
Bursa`dan, Konya`dan, İzmir`den, uzaktan uzağa,
Çarpıyor birbiri ardınca o dağdan bu dağa
Şimdi her merhaleden, taa Bâyezî d`den, Van`dan,
Aynı top sesleri birbir geliyor her yandan.
Ne kadar duygulu, engin ve mübârek bu seher!
Kadın erkek ve çocuk, gönlü dolanlar, yer yer,
Dinliyor hepsi büyük hâtırâlar rüzgârını,
Çaldıran topları ardınca Mohaçtoplarını.
Gökte top sesleri, bir bir, nerelerden geliyor?
Mutlaka her biri bir başka zaferden geliyor:
Kosova`dan, Niğbolu`dan, Varna`dan, İstanbul`dan..
Anıyor her biri bir vak`ayı heybetle bu an
Belgrad`dan mı? Budin, Eğri ve Uyvar`dan mı?
Son hudutlarda yücelmiş sıra dağlardan mı?
Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!..
Adalar`dan mı? Tunus`dan m, Cezayir`den mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pâre gemi
Yeni doğmus aya baktıkları yerden geliyor
O mübârek gemiler hangi seherden geliyor?
Ulu mâbedde karıştım vatanın birliğine.
Çok şükür Allaha, gördüm, bu saatlerde yine
Yaşayanlarla beraber bulunan ervâhı.
Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı.'
Dayanışma ve kaynaşma günleri!
Bayramda Doğu Türkistan, Afganistan, Filistin, Burma, Suriye, Yemen, Libya, Keşmir ve diğer bölgelerdeki insanlık dışı muamele ve zulmü hatırlamadan geçebilir miyiz? Bosna-Hersek`te yaşanan katliamları hafızalarımızdan silebilir miyiz? Başta Amerika olmak üzere İsrail ve Avrupa nın oyun ve tuzaklarına karşı bana ne diyebilir miyiz?
Bayram huzura ve barışa kavuşmadır.
Bayram, birliğe, dirliğe ve beraberliğe çağrıdır.
Bayram, bütün güzelliklere, iyiliklere ve erdemlere davettir.
Bayramın önce insanın kendi sonra sevdikleri ve daha sonra saydıkları için büyük bir fedakarlıktır. Bu duygu ve düşüncelerle Ramazan Bayramınız kutlu, gönlünüz umutlu olsun;