Öncelikle bütün müminlerin Kurban Bayramını tebrik ediyorum. 2021 yılı Kurban Bayramı, başta ülkemiz olmak üzere tüm insanlığa huzur, barış, kardeşlik ve esenlikler getirmesini Yüce Allah tan niyaz ederim. Kardeşliğin doğduğu, sevgilerin birleştiği, belki durgun, belki yorgun, yine de mutlu, yine de umutlu, yine de sevgi dolu nice bayramlara.. 
Bayramınız bereketli, yüreğiniz umutlu, umutlarınız atlı, sevdanız kanatlı, mutluluğunuz katlı, sofranız tatlı, mekânınız tahtlı, ömrünüz bahtlı, yuvanız bereketli olsun… 
Damağınızı, ruhunuzu ve çevrenizi tatlandıran, gerçekten güzel ve bereketli bir bayram dilerim. 
Bayramlar, ilahi rahmet ve nur yağmurlarıyla, günah kirlerinden temizlenmiş, dini ve manevi vazifelerini en güzel şekilde yerine getirmeye çalışmış kullarına, Mevla mızın bir mükâfatıdır… 
Bu salgın (pandemi) döneminde bayramı bir başka şekilde kutluyoruz. Geçen yıla göre daha iyi durumdayız. Akraba, yakın ve komşularımızla bayramlaşma imkanı bulduk. Ancak sağlığımız ve bu sağlığımıza bağlı olarak geleceğimizi huzurlu inşa etmek istiyorsak lütfen dikkatli olalım. Sağlık Bakanlığı dahil olmak üzere idarecilerin uyarılarını göz ardı etmeyelim! Aynı zamanda trafik kurallarına da azami derecede uyalım. 
Dayanışma ve kaynaşma günleri!
Bayram günleri Müslümanların birbiriyle kaynaştığı, karşılıklı sevgi ve kardeşliğin zirveye ulaştığı günlerdir. Bütün bu duygu ve düşüncelerle bayramınızı bir kez daha tebrik ediyor, sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir bayram geçirmenizi Allah tan niyaz ediyorum. 
Bayramda Doğu Türkistan, Afganistan, Filistin, Burma, Suriye, Yemen, Libya, Keşmir ve diğer bölgelerdeki insanlık dışı muamele ve zulmü hatırlamadan geçebilir miyiz? 
Bosna-Hersek`te yaşanan katliamları hafızalarımızdan silebilir miyiz? 
Başta Amerika olmak üzere İsrail ve Avrupa nın oyun ve tuzaklarına karşı bana ne diyebilir miyiz? 
Amerika nın 19.yüzyılın sonlarında başlayan dünyaya çeki düzen verme hareketi içinde bulunduğumuz yüzyılda da tüm hızıyla devam ediyor. ABD nin dünyaya yeniden şekillendirme hareketinin başarısız olacağına inanlardanım. Çünkü Amerika dünyaya sözüm ona çeki düzen verirken, insan hakları ve hukuk tanımıyor. Ben yaptım oldu mantığıyla hareket ediyor. Her türlü gayrı meşru yolları kullanıyor. ABD nin devlet olarak kısa tarihinde vurgun, soygun ve gasplarla doludur. 
Eski ve yeni savaşlar!
Eski harplerde ölenlerin büyük bir ekseriyeti askerlerden olurken günümüzde askerlerden çok siviller ölüyor ve zarar görüyor. Bu da geniş ve sessiz kitlelerin maşeri vicdanında kin ve nefrete neden oluyor. Bu kin ve nefret uzun vadede fiili mukavemete dönüşüyor. Bugün Amerika dünyanın pek çok yerinde güçgösterinde bulunuyor. Bu gösteriyi yaparken, insan hakları, hukuk, temel ve hak ve hürriyetler ayaklar altına alınıyor. 
Geniş bir İslam coğrafyasında istediği gibi at oynatan ABD işgal ettiği ülkelerde ekonomik ve siyasi olmak üzere iki yoldan ilerliyor. ABD nin haksız ve hukuksuz işgal ve saldırılarına karşı kimse bir şey demiyor. Bugün İran, Kuzey Kore veya Pakistan a, niçin nükleer veya kimyevî silah geliştirdikleri sorulabilir, fakat ABD, İsrail, Rusya veya Fransa ya sorulamaz. Yani güçlü olan haklı görülüyor. 
Hayat yeni umutla başlar!
Ü nlü bir Türk atasözü ABD nin yaptığını net bir şekilde özetliyor: Ablanı öpen kadı ise, şikâyetin beyhudedir!  
Dünya, her sabah yeni bir umutla başlar. Geleceğe atılan her yeni adımda, bütün zamanların sırrı gizlidir yılların, asırların ve çağların şifresi vardır. 
Bir güne başlamak her gün yeniden doğmak gibidir. 
Bu yeni doğuşun içinde zıtların dengesi vardır. 
Bu denge tabiatta olduğu gibi, insanın biyolojik ve psikolojik yapısında da vardır. 
Dünyanın ekolojik, biyolojik ve demografik yapısını bozmak, değiştirmek için kimi devletler var güçleriyle çalışmaktadır. 
Zıtlar dünyasında içten ve dıştan müdahaleler dengeyi bozmaktadır. 
Zulüm ve ahlaksızlık evrensel insani değerlerin sınırlarını aşmaya zorladığında tabiî afetlerin beklenmesinden daha doğal ne olabilir! 
Bunun en güzel tanığı tarih değil midir? 
Benzer örnekleri kendi şahsi hayatımızı incelediğimizde görmüyor muyuz? 
Ancak tabiatta oluşan değişim ve deprem gibi tabi afetleri sadece bir şeye bağlamak elbette doğru olmayabilir. Ama büyük bir payının olduğunu da göz ardı etmemek doğru olsa gerektir. 
İsrail in bölgede hâkim olması ve Filistinlileri susturması için her yıl ABD de karşılıksız 20 milyar dolar İsrail`e veriyor. 
Bayram`ın evvelinde ve ahirinde (sonrasında) bunları düşündüm, bilmem fikirlerime iştirak eder misiniz? 
Düşmana karşı ilmen, fikren, zikren ve bedenen hazırlıklı olmamız gerekir. 
Bayramınız kutlu, geleceğiniz umutlu olsun. 
Bayramda Alvarlı Efe Hazretleri`nin şu mısraları, duamız olsun:
‘Can bula cananını, bayram o bayram ola
Kul bula sultanını, bayram o bayram ola
  Hüzn-ü keder def ola, dilde hicap ref ola
      Cümle günah af ola, bayram o bayram ola..’

YORUMLAR