Dünyada bir tek medeniyet değil, (çeşitli tasniflere göre) on kadar ayrı medeniyet vardır.
Batı medeniyeti, para madde silah bakımından güçlü olduğu için dünyayı pençesine almıştır.
Güçlü olması, hâkimiyet ve saltanat kurması onun hak medeniyet olduğuna delil olmaz.
Çeşitli medeniyetler içinde İslam medeniyeti de vardır. Teorik olarak bu medeniyet hak doğru medeniyettir ama realitede hâkim değildir.
Batı medeniyeti, her geçen gün Musevî ve İsevî temellerinden uzaklaşmakta, paganlaşmaktadır.
Batı medeniyeti eski değerlerini yitirmekte, onların yerine geçerli ve tutarlı evrensel değerler koyamamaktadır.
Batı medeniyeti, icat ettiği nükleer silahlarla dünyaya ve insanlığı bir kere değil, bin kere yok edecek hale gelmiştir.
Batı medeniyeti insan ve yeryüzü boyutlarına uygun evrensel bir medeniyet değildir. Aksine, fıtrata aykırı vahim işler işlemektedir.
O, kapitalist, sömürgeci, hedonist bir medeniyet olmuştur.
Batı medeniyeti kutuplardaki buzlara, Amazon ormanlarına, denizlere, teneffüs ettiğimiz havaya, bütün insanlığa büyük zarar vermektedir.
O, iki büyük cihan savaşı çıkartmış, on milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuştur. Şu anda da üçüncüsünü çıkartacak işler yapmaktadır.
Batı medeniyeti Rahmanî bir medeniyet değil, şeytanî bir medeniyettir.
Batı medeniyeti bir ölümcül günahlar medeniyetidir.
Batı medeniyeti intihar ediyor, bu intiharı ile bütün dünyayı ve insanlığı da felakete ve helake sürüklüyor.
Batı medeniyeti ölüm döşeğindedir ama imha, itlaf ve idam gücünü koruyor.
Batı medeniyeti Allaha isyan etmiştir.
O, Marksizm, Nazizm, Faşizm, Siyonizm, Darwinizm, Feminizm gibi manen ve maddeten yıkıcı sapık ideolojileri icat etmiştir.
Batının müsbet (olumlu) tarafları, menfi (olumsuz) taraflarını günahlarını hatalarını telafi etmeye yetişmez.
Batı aynı cinslerin kiliselerde dinî törenle nikâhlandığı modern bir Sodom ve Gomore olmuştur.
Batı, 'Ben kimim, nereden geliyorum, nereye gidiyorum, varlık nedir?' gibi temel soruları gündem dışı bırakmıştır.
Batı, tek bir Ü mmet olmaları gereken Müslümanları birbirinden kopuk irili ufaklı bin parçaya ayırmış olup kasıtlı ve planlı olarak zelil ve esir hale getirmiştir.
Batı, Hilafet kurumunu yıkmış, Ü mmeti başsız hale getirmiştir.
Batı şu anda dünyanın her yerindeki İslamî hareketlerle mücadele etmektedir.
Marksizmin yıkılışından sonra İslam`ı bir numaralı düşman ilan etmiştir.
Batı yüzünden, dünyayı ve insanlığı taş devrine geri döndürecek Hermageddon savaşına, korkunçnükleer savaşlara doğru yol alınmaktadır.
Ahmaklığın, eblehliğin ilacı yoktur
Kâğıt üzerine basılı olmaz ama internet ortamında olabilir, şöyle bir gazete hayal ediyorum:
Ü çâqil kişiden oluşan bir üst heyeti olacak, bunlar resimleri ve yazıları eleyip seçecek, en lüzumlularını, faydalılarını ayırıp seçecekler. Bir müddet sonra bu gazetenin günde bir milyon tıklayıcısı olacak. Böyle bir şey mümkün müdür? Elbette mümkündür. Lakin bu işi kimler yapacak? Böyle kimseler var mıdır? Olsalardı bu iş çoktan, hayalden kurgudan gerçeğe dönüşmüş olurdu.
Her gün bu mealde bir şeyler yazmalıyım: Sayıları on milyonlarca olan sevgili Müslümanlar kanaat ile yaşayınız. İsraf etmeyiniz. Hiçbir şeyde lükse, ihtişama, gösterişe kaçmayınız. Yeşil mercimek kırmızı etten daha sağlıklı ve besleyicidir. Ucuz şeyler yiyiniz. Boyalı, kimyalı, yapay içeceklerden uzak durunuz. İhtiyacınızın, gerekenin üzerinde tüketim yapmayınız. Böyle yaparsanız, kanaatle yaşarsanız enflasyonu, geçim sıkıntısını azaltmış olursunuz.
Geri zekâlılığın, ahmaklığın, eblehliğin ilacı yoktur. Hz. İsa aleyhisselam, 'Ben Allahın izniyle ve yaratmasıyla ölüleri dirilttim ama ahmaklara yapabileceğim bir şey yoktur' buyurmuştur.
Çocuklarını iyi insan, iyi Müslüman olarak yetiştirenler, onların yaptığı hayırlı işlere, kazandığı sevaplara ortak olur. Çocuklarını kötü insan olarak yetiştirenler, onların günahlarına ortak olur.
Ü zerlerine bir sürü tokat, sille, darbe iniyor ama farkında bile değiller. Düşe kalka bata çıka sürüne sürüne karanlık ufuklara doğru ilerliyorlar.
İman İslam Kur`an Sünnet Şeriat düşmanları iflah olmaz. Onları sevenler, beğenenler, destekleyenler de...
Son pişmanlık fayda vermez, ölüm anındaki son tevbe kabul edilmez.
Gururla, kibirle, debdebe ve ihtişam ile namaz kılınmaz
Vaktin ezanı okunmaya başladı. Bakalım bizimki ne yapacak? Namazı kalacak mı, kılmayacak mı?
O şeyh çok büyük bir zattı. İslam`a ve Ü mmete büyük hizmet etmiştir. Benim gözümde o zat, kendisini göklere çıkartan, uçurdukça uçuran birtakım tekelci kimselerin anlattıklarından bin kat büyük ve değerlidir.
O gıybetçi, gururlu, kibirli, ucblu adam kendini dindar, sofu, kemalli gösteriyor. Külliyen yalandır. Kamil olsaydı gıybet etmez, gururlanmaz, kibirlenmezdi. Böyle şeyler nâkıslara mahsustur.
Eski Eminönü müftüsü Ali Yekta efendi, hakikî bir alimdi. Zülcenaheyndi. Şeriat ve tarikat kanatları vardı. Yüksek ahlak ve fazilet sahibiydi, icazetliydi. Allah ona ve ve bütün mü`minlere rahmetiyle muamele buyursun, izn-i ilahî ile yapılacak şefaate nail kılsın. Yakın tarihimizde onun gibi müftüler vardı.
Bir azgına: Azgınlığın limitlerini aşmış bulunuyorsun. Dehşetli bir sille ve darbe yiyip perişan olabilirsin, seni uyarıyorum.
Gururla, kibirle, debdebe ve ihtişam ile namaz kılınmaz. Belini büken, alnını secdeye koyan Müslüman bunları tevazu ve tezellül ile yapmalıdır. Yere güm güm basarak, eteklerini savurarak, pür tantana, pür velvele, pür tekebbür namaza gidilmez.
O nerde, fütüvvet ve mürüvvet ahlakı nerde. Fütüvvetin birinci şartı, 'kendüyü cümleden edna' bilmektir.
Mü`minlere, âbidlere, sacidlere, zakirlere, Salihlere, sadıklara, saimlere, zekât ve sadaka verenlere, âmirine bi`l-mâruf ve nâhineani`l-münker olanlara, muhlislere, muslihlere, muttaqilere, uyanıklara, şuurlulara, din yüzünden zulme uğrayanlara,  inançları yüzünden zindana atılanlara, dövülüp sövülenlere, Allah yolunda infak edenlere, Resulullahı sevip Sünnetine yapışanlara büyük müjdeler olsun. Kerem buyurup bize de dua etsinler.
Matematikçi geçinen birine: Küçük hesapları bırakıp biraz da büyük hesaplar yapsana be adam!