Genel Seçimde, milletin kendisini temsil etme yetkisi verdiği her kişi ne kadar önemli ise  Yerel Yönetim seçimlerinde de Belediye Başkanı`ndan Meclis Ü yesine kadar her aday en az o kadar önemli. Temsil yeteneği ile hizmet etme isteği bir değildir. Çoğu zaman bir birine karıştırılır. Oy vererek görev ve yetki verdiğimiz kişi güzel konuşabilir, güzel giyinmeyi de güzel gülmeyi de bilebilir. Zaten beden dili ve karşındakini etkileme gibi konularda kendisini geliştirmek için ilgilisinden gerekli eğitimi alırlar. Acaba bu meziyetler millete hizmet etmek için yeterli mi? Tabii ki cevabı bilinen bir şey. Hayır! Hatta bu meziyetlerin hizmetle yakından uzaktan hiçalakası yok. Bu gün milleti yerel yönetimlerde temsil edenlerin nasıl biri olmaları gerektiğine vurgu yapalım. Bir başkanda nasıl biri olmalı?
Başkan
Yapmayacağı bir şeyi söylememeli, vaat etmemeli. Dikkat edin yapamayacağı değil yapmayacağı dedim. Hele hele talepte bulunan vatandaşın önünde talimat verip vatandaş oradan ayrıldıktan sonra Boş verin` hiçdememeli.
Ekibi dizayn ederken arkadaş-dost ve çevreye göre dizayn etmemeli. İş yapacak, hizmet üretecek ekibin arasına arkadaş- dost vs girince onlardan hesap sormak ta zorlanılıyor.
Verdiği işi, planı ve talimatın sonucunu alma konusunda sıkı takipçi olmalı.
Hizmet ve faaliyetleri sadece yerinde değil iş akışında personeli de denetlemeli. Hizmette vatandaşla bire bir muhatap olan personeli hiçihmal etmemeli.
Özellikle kültür etkinliklerinde israfa dikkat etmeli. Fayda sağlayan etkinliklere imza atmalı. Kalabalığa aldanmamalı sonuç&ndash fayda ilişkisine bakmalı. 
Kraldan çok kralcı olanları gözden kaçırmamalı, onlarla çalışmayı gözden geçirmeli.
Personel arasında eşitliğe ve adalete dikkat etmeli. 
Kaynakların doğru harcanıp harcanmadığını çok sık takip etmeli, sadece yazılı raporlara itibar etmemeli, kontrolü bırakmamalı.
Tasarrufu elden bırakmamalı, israfı önlemeli. Bunun için de çok sıkı takip yapmalı.
Sistemi insan üzerine kurmamalı. 
Vatandaşla kendi arasına mesafe koymamalı.
Kendisine ulaşılması için araya köprüler kurmamalı, kurdurmamalı.
Sosyal belediyecilik hizmetlerini tam on ikiden vurmalı.
Kimseye ayrıcalık tanımamalı.
Elbette bunlar yetmiyor. Daha fazlası var elbette.
Vatandaşın sesini duysun diyelim şimdilik bitirelim vesselam.