Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 61 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen davanın duruşmasına, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı Mehmet Güven, duruşmaya sanık ve avukatlarının beyanlarıyla devam edileceğini bildirdi.
Tutuklu sanık Fethi Koyuncu'nun avukatı Uğur Ulutaş, "Bu dosyadaki tüm deliller hukuka aykırıdır. 13. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava olmasa konuştuğumuz şeylerin hepsi boşa gitmiş olacaktı. Müvekkilimin ailesi zor durumda. Hasta bir annesi, engelli kardeşi var. En azından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasını talep ediyorum." diye konuştu.
Tutuklu sanık Barış Kurt'un avukatları, müşteki Erkan Doğan'ın iddianamede yer alan "2 gün boyunca alıkonularak işkence edildiği" iddiasına ilişkin, salonun dışında hazır olan Sultan S. ve Sinan Y 'nin tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Cumhuriyet savcısının tanıkların dinlenilmesi yönünde görüş bildirmesinin ardından mahkeme, oy birliğiyle tanıkları dinlemeye karar verdi.
"Erkan Doğan polislere, 'Beni bırakın' diye bağırıyordu"
Tanık Sultan S, Barış Kurt'u tanımadığını ancak Erkan Doğan'ı çalıştığı yerde birkaç kere gördüğünü belirterek, şunları anlattı:
"Ben uzun yıllar Samsun'da Ruh Sağlığı Hastanesi'nde müdürlük yaptım, daha sonra Gençlik Spor İl Müdürlüğüne geçtim. Erkan Doğan da Samsunlu, maçlarda ve Spor Müdürlüğü özel kaleminde görüyordum. Özel kalem, yetiştirme yurdundan gelen Doğan'ın uyuşturucu bağımlısı olduğunu söyledi ve yardımcı olmamı istedi. Numune Hastanesi Başhekimi'ni aradım. Fakat gitmemiş zaten."
Olay günü bahsi geçen plazada bir arkadaşının ofisinde misafir olduğunu söyleyen tanık Sultan S, "Ben AK Parti Samsun milletvekili adayıydım. Bir İzmir milletvekili aday adayı daha vardı. Onlar toplantıdayken bazı sesler duyduk. Önce önemsemedik, sonra baktık. Olay son aşamaya gelmişti. 2 polis vardı, merdivenlerden indirmeye çalışıyorlardı galiba. Erkan Doğan polislere, 'Beni bırakın' diye bağırıyordu. Tedirgindi. Beni gördü, 'Başkanım' dedi. Yüzünde dişleri sökülmüş gibi kan yoktu." beyanında bulundu.
Barış Kurt'un avukatlarının talebi üzerine Sultan S, döneme ait HTS kayıtlarının incelenmesini kabul etti.
"Onlar bilinçli yapıyor"
Dosyadaki diğer HTS kayıtları hakkında sanık Kurt'un avukatının talebiyle uzman raporu hazırlayan bilirkişi Sinan Y. de tanık olarak verdiği beyanda, mahkemenin belirlediği bilirkişinin sunduğu rapordaki çelişkileri anlattı. Bu sırada tutuklu sanık Bora Kaplan, "Onlar bilinçli yapıyor, hata yapmıyor." dedi.
Tanık Sinan Y, "Barış Kurt'un avukatlarından Nazmi Kobal'ın talebi üzerine 17 maddeyi raporlandırdım. Onları düzenledik. HTS kayıtları ve baz kayıtları üzerinden bir rapor hazırlayıp mahkemenize sunmuştuk. Raporu bilişim uzmanı arkadaşım Taha Z. ile birlikte hazırladık." dedi.
Tanık beyanlarının ardından söz alan tutuklu sanık Deniz Urcan'ın avukatı Sidar Yurtçiçek ise şöyle konuştu:
"Neden bir iş insanı kameralar altında göz altına alınır? Bunun nedeni bizi 15 Temmuz'a götürüyor. FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi gecesi silahların nerede bulunduğuna dair Bora Kaplan, 'MİT verdi, polis verdi' deseydi ne yapacaktınız? 15 Temmuz'da TRT basılırken Bora Kaplan ve arkadaşları ellerine silah almış, komando teröristlere karşı çıkmıştır. Burada kahramanlar yargılanıyor"
Diğer sanık avukatları da müvekkillerinin suçsuz olduğunu ve iddianamenin somut delillerle hazırlanmadığını öne sürdü.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.