Güncel

Ayhan Bora Kaplan davasından: Bu dosyanın çökeceği ortadadır

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 61 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Abone Ol

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen davanın duruşmasına, sanıklar ve taraf avukatları katıldı.

Mahkeme Başkanı Mehmet Güven, duruşmaya, mütalaaya karşı sanık avukatlarının beyanlarıyla devam edileceğini bildirdi.

Sanık Kaplan'ın avukatı Umut Köroğlu, savunma haklarının kısıtlandığını öne sürerek, soruşturmayı yürüten savcı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.

Bu durumun takip edilmesi gerektiğini belirten avukat Köroğlu, "Eğer savcı hakkında da polisler gibi soruşturma açılırsa, bu dosyanın çökeceği ortadadır. Süreç takip edilip, bekletici sebep yapılmalıdır." dedi.

Duruşmaya verilen aranın ardından Başkan Güven, 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde polislerin yargılandığı davadaki dijitallerin, ilgili olmayan kişilerin eline geçmesi sebebiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açıldığının bildirildiğini söyledi.

Bunun üzerine söz alan avukat Köroğlu, "Biz polisleri sırf suçlamak için suçlamıyoruz, yerden yere vuralım gibi bir amacımız da yok. Yargılanan polislerin 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde neden yargılandığı somut delillerle ortada. Şimdi de görüyoruz ki 'Birilerinin eline geçti.' diye soruşturma açılmış. Benim elime geçmedi." ifadelerini kullandı.

Avukat Köroğlu, cumhuriyet savcısından mütalaasını değiştirmesini isteyerek, müvekkilinin üzerine atılı suçları işlemediğini savundu.

Tutuklu sanık Barış Kurt'un avukatı Nazmi Kobal ise dosyanın her aşaması incelendiğinde her şeyin apaçık ortada olduğunu savunarak, "Erkan Doğan'ın birbiriyle çelişen beyanlarından da anlaşılacağı üzere Doğan'ı oyun hamuru gibi istedikleri şekle soktular. Ben müvekkilimin beraatini talep ediyorum." diye konuştu.

Barış Kurt'un avukatlarından Bilal Veske, söz konusu dosyada manipülatif deliller olduğunu öne sürerek, "Dürüst soruşturma yapılmıyor ki dürüst ve hukuka uygun bir delil olsun. Biz makamınızdan adalet bekliyoruz. Biz sizin 'Adalet yerini bulsun gerekirse kıyamet kopsun' demenizi istiyoruz." dedi.

Savunma yapan tutuklu sanık Deniz Urcan'ın avukatı Sidar Yurtçiçek ise davanın soruşturma aşamasından bu yana hukuksuzluklarla ilerlediğini iddia ederek, hukuksuzluğa neden olduğu düşünülen kamu ve yargı mensuplarının dokunulmazlıklarının sürdüğünü belirtti.

Avukat Yurtçiçek, Mahkeme Başkanı Güven'in oyuna getirildiğini düşündüğünü söyleyerek, "Biz sizi araştırdık başkanım. Onurlu, şerefli, ahlaklı bir insan olduğunuzu biliyoruz. Rahmani davranın, bu kurguya cevaz vermeyin." ifadelerini kullandı.

Müvekkilinin suçsuz olduğunu ancak 42 yılla yargılandığını dile getiren Yurtçiçek, "Bir insana ceza vermek için bu kadar kişi yakılmak isteniyor. Bu insanlar 1 yıldır hücrede tutuluyor. Birisi hücrede kafayı yedi, kendini mehdi sanıyor. Yalvarırım 'Duyduğuma göre' diye beyan veren bir tanığın söylediklerine göre karar vermeyin başkanım." ifadelerini kullandı.

Diğer sanık avukatları da müvekkillerinin suçsuz olduğunu ve iddianamenin somut delillerle hazırlanmadığını savundu.

Mahkeme Başkanı Güven, cumhuriyet savcısına söz verdi.

Savcı, tahliye taleplerinin reddi ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme, her ne kadar duruşmalara hafta sonu devam edileceği karar verilmişse de yargılamanın geldiği noktada bu ara karardan vazgeçilmesine, tutuklu ve tutuksuz sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmetti.

Duruşma, 2 Aralık'a ertelendi.