işr bin Bera bin Marur radıyallahü anh Hazretleri Ensar`dan ve Hazrec kabilesinin Ubeydoğulları`ndandır. Akabe`de, Bedir ve Uhud`da bulunmuş Hayber Gazası`nda

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ilk zamanlarda Kur`ân-ı Kerim`i okumaya ‘Bismike Allahümme’ diye başlardı.&nbsp Sonra H&ucirc d Suresindeki ‘Bismillâhi mecrâhâ..’Ayet-i celilesi inince

Sadaka,&nbsp Allah rızası için fakirlere, muhtaçkimselere, karşılıksız olarak verilen şey yapılan yardım, her türlü iyilik Allah yolunda yapılan harcamadır. Yapılan

Merhaba. Geliniz, hep birlikte Tarihimizin altın sayfalarına&nbsp göz atmaya devam edelim. Mertliğimizi ve insanlığımızı yabancı bir Komutanın ağzından dinleyelim… Çanakkale

İnsanoğlundan istenen daima iyiye ve güzele yönelmesidir. Yüce Allah`ın emir ve yasakları doğrultusunda bir hayat sürmesidir. Ne var ki insan

İslam`ın ikinci halifesi, adaletin timsali Hz. Ömer, bir defasında arkadaşlarına şöyle seslenmişti: ‘Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin, büyük hesap

Allah Res&ucirc lü (s.a.s) ashabıyla beraber bir cenazedeydi. Peygamber Efendimiz kabrin kenarına oturdu. Şahit olduğu manzara kendisini çok etkilemişti. Mübarek

Res&ucirc lullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular: ‘Cebrâil (a.s) bana dedi ki: Allâhü Teâlâ sana selâm söylüyor ve buyuruyor ki: Kul benim

‘En hayırlı ümmet’ övgüsüne mazhar olan her bir mümin, zihnine ve gönlüne yalnızca İslam`ın yüce değerlerini nakşeder. Kaynağı vahiy olmayan

Ashâb-ı Kirâm`dan birisi, güzel bir vadiden geçiyordu. Vadideki suyun tadı çok hoşuna gitmişti. Manzaradan da oldukça etkilenmişti. ‘İnsanlardan uzaklaşıp şu

İnsan, eşref-i mahl&ucirc kattır. Yaratılmışların en şereflisi ve en mükemmelidir. Ü stün niteliklerle ve güzel vasıflarla donatılmıştır. Bununla birlikte insanın

Belâ`nın sözlük anlamı, denemek, yapmak, bitkin hale getirmek demektir. Kur`an-ı Kerim de daha çok denemek, sınamak, imtihan etmek anlamlarında kullanılmaktadır.

Bayezid-i Bestami (kuddise sirruh) Hazretleri gece teheccüde kalkmıştı. Küçük çocuğunun da kalktığını gördü. Gece soğuktu. Uykusuzluk ona zahmet vereceği için

Bu dünya bir imtihan yeri. Her yaptığımızın hesabını, şüphesiz öbür dünyada vereceğiz. Kısacası, burada ne ekersek, orada onu biçeceğiz. Zengin

Büyülü iklimi, oturduğu zemini, dağı-deresi, bağı-bahçesi, ovası-obası, mamureleri ve meralarıyla, o kadar şirin, o kadar sıcak, o kadar yumuşak ve

Yüce dinimiz İslam, hayatımızın her alanında güzel ve faydalı şeylerle meşgul olmamızı emreder. Yaratılış gayemize uygun olarak imanla birlikte salih

Hicretin onuncu yılıydı. Res&ucirc l-i Ekrem (s.a.s) ve güzide ashabı hac ibadeti için şehirlerin anası Mekke`de buluşmuşlardı. Haccın rükünlerinden Arafat

Edep, güzel terbiyeli ve güzel huylu olmaktır. Edep, insanı utanılacak şeylerden koruyan bir melekedir. Cüneydi Bağdadi (rah.), Ebu Hafs en-Nisâb&ucirc

Hz. Fatıma: ‘- Ya Ali Hasan, Hüseyin aç, evde yiyecek yok.. gidip yiyecek bir şeyler alsana’ der. Hz. Ali nin

Cennet Semavi dinlerde, ölmüş olan kişilerin Allah a bağlılığı, Allah a olan inancı, Allah için yaptığı ibadetler ve işlediği sevaplara

Birisiyle arkadaşlık kurarken evvelâ onda şu beş meziyeti aramalı, eğer bunlar varsa dost edinmelidir: 1 – Akıl: Arkadaş akıllı olmalıdır.

İslâm nurunun Mekke topraklarını aydınlatmaya başladığı günlerdi. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), Kabe`nin yanındaki Safâ tepesine çıktı ve Mekkelilere şöyle seslendi: ‘Şu

Yüce Rabbimiz, bizlere sayamayacağımız kadar bol ve güzel nimetler verdi. Ancak, bu nimetler içinde öyle bir nimet var ki hepsinden

Mekke`nin fethedildiği gündü. Hasret sonra&nbsp ermiş, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) ve güzide&nbsp ashabı yıllar sonra Mekke`ye kavuşmuşlardı.&nbsp Müminler sevinçle birbirine sarılıyor,