Arjantin, derin bir ekonomik krizle boğuşurken yüksek enflasyonun zorladığı bir dönemde gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aşırı sağcı aday Javier Milei zafer kazandı.
Ülkenin ekonomik durumu, Türkiye'ye benzetilen Arjantin’de Milei'nin ülkenin ekonomi politikalarında "aşırı" değişiklikler yapacağına dair vaatlerini duyurmuştu.
Solcu aday ve aynı zamanda ekonomi bakanı olan Sergio Massa, yapılan seçimlerde oyların yüzde 44.2’sini alırken Milei ise yüzde 55.8’ini kazandı.
Buenos Aires'teki seçmenlere hitap eden Milei, "Bugün Arjantin'in düşüşünün son bulduğunu görüyoruz. Bugün, Arjantinlileri yoksullaştıran devlet modelinin sonu geliyor" dedi. Hızlı reformlar yapmayı taahhüt eden Milei'nin kampanyası, devlet harcamalarını gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 15'ine kadar düşürerek "elektrikli testere" gibi bir yaklaşım benimsemek ve enflasyonu azaltmak için ekonomiyi dolarize etme vaatlerine odaklanıyordu. Arjantin'de Ekim ayında yıllık fiyat artışları yüzde 142.7 seviyesine yükseldi.
Milei'nin zaferinden sonra İngiliz Financial Times gazetesi birçok seçmenin zafer kutlaması yaptığını aktardı. Gazeteye konuşan 57 yaşındaki Leonardo Estarone, "Tüm hayatım boyunca bu anı bekledim. Artık Peroncular, hırsızlar ve yalanlar yok. Çocuklarım özgür bir ülkede yaşayacak" dedi.
"Anarşist-kapitalist" olarak tanımlayan Milei, dikkat çekici vaatlerde bulunmuştu; insan organlarının satışı ve tüm silah yasalarının kaldırılması gibi. Ayrıca, Arjantinli Papa Francis'i "pis solcu" olarak tanımlarken, iklim değişikliğini ise "sosyalist yalanlar" olarak nitelendirmişti.