Ülkelerde üretim ve yönetim sorunlarına, kalıcı çözümler aramada, son yıllarda Felsefe’den Edebiyat’a kadar değişik alanlarda yapılan araştırmalar artıyor.
Gelen yüzyılda bütün kuruluşların üretiminde ve yönetiminde, yeni yaklaşımlar, yeni yöntemler geliştiriliyor. Kuruluşların üretimlerinin artırılmasında, yönetimlerinin geliştirilmesinde, Felsefe ve Edebiyat, Psikoloji ve Sosyoloji kadar önem kazanıyor. Başarıya giden yolları, bilimlerden yararlanmasını bilenler açıyorlar.
Dünyanın her üniversitesinde, kuruluşların üretim ve yönetim sorunları araştırılıyor. İster kamu, ister özel, ister gönüllü olsun, bütün ülkelerde kuruluşlar, yerel ve küresel pazarlardaki paylarını büyütmede, birbirleriyle uzun soluklu bir yarışa girerlerse, varlıklarını koruyacaklarını biliyorlar. Dünyanın bütün ülkelerinde, birinci kuşakların kurdukları, ikincilerin büyüttükleri, üçüncülerin toprağa verdikleri kuruluşların, sayıları yıldan yıla katlanarak artıyor.
Yirmibirinci yüzyılda kusursuz üretimde, eksiksiz yönetimde, hem Platon’dan, hem Gazali’den, hem Aristo’dan, hem Farabi’den, yararlanmak, bütün kuruluşlarda hayati önem taşıyor. Yetişkin insanların birer üretici, birer tüketici, birer yönetici olduğu kuruluşlar yüzyılında, üretimleri paylaşmada, yönetimlere katılmada, yenilik yapmasını, yeniden yapılanmasını bilenler, çığır açıcı çalışmalar yapıyorlar, arkalarından gelenlerin izlediği kalıcı izler bırakıyorlar.
Yeni arayışlara öncülük yapan kitapların başında, Tom Morris’in “Aristo General Motor’u Yönetseydi” kitabı geliyor. Morris üretimde ve yönetimde kusursuzluğu yakalamada, büyük bilgelerin bilgilerinden ve bigeliklerinden yola çıkıyor. Ve bir yandan güncel sorunlara yüzyıllar öncesinden çözüm ararken, bir yandan yüzyıllardan beri bilinen sorunlara yeni çözümler öneriyor. Her kuruluşta doğruyu arayan, iyilikte yarışan, paylaşmayı bilen yöneticiler başarıdan başarıya koşuyorlar.
Kuruluşların uzun ömürlü olmalarında, Felsefe alanındaki kitaplar kadar, Edebiyatın aşılmayan kitaplarının da önemleri artıyor. John O.Whitney ve Tina Parker’ın yazdığı, Steve Noble’nın resimlediği “Shakespeare’in Yönetim ve Liderlik Sırları” araştırması, bütün kuruluşlarda büyük ilgi görüyor. Ünlü yazar oyunlarında, yöneticilerin güçlerini değerlendirmede, iletişim sağlamada ve inandırıcı olmada, zamanla güncelliğin yitirmeyen ilkeleri tartışıyor.
Kuruluşlarda Anadolu’da denildiği gibi,”Göz ola dağın ardını göre, baş ola başa geleceğe bile”diyen yöneticiler aşılmayacak dağları aşarlar, görülmeyecek ufuk ötelerini görürler. Onlar ulaştıkları güçleri, ustaca değerlendirirlerse uzun ömürlü olurlar. Kaynaklarını paylaşmaya yanaşmayanlar, pazardan çekilmek zorunda kalırlar. Ve üretimde ne kadar paylaşımcı, yönetimde ne kadar katılımcı olurlarsa, üretim güçlerini, yönetim yeteneklerini o kadar büyütürler.
Her kuruluşta üretim gücünü büyütme,yönetim yeteneğini geliştirme,ilk sıralarda yer alır.
Zenginleştirdikleri kaynakları, bilgece değerlendirmesini bilenler, güçlerini büyütürler.
Kuruluşların kızıl elmalarına ulaşmalarında, geçmiş yay, gelecek ok işlevi yüklenir.