Doğu Akdeniz de bulunan enerji kaynaklarının, yarım asırdır devam eden Kıbrıs sorununda yeni bir yola gelindi.
Doğu Akdeniz de bulunduğu iddia edilen zengin enerji kaynakları sonrasında Kıbrıs sorunu tekrar gündeme geldi, ancak çözüm önünde büyük zorluklar var.
Kıbrıslı Rumların, Mısır, İsrail ve Yunanistan ile oluşturduğu ittifaklara, ABD şirketleri eklediklerini gözönünde bulundurursak çözümden yana olmadı söyleyebiliriz.
Çünkü Anastasiadis in son açıklamalarına bakılırsa, çözüme dönük çok ciddi bir öneri olmadığını görüyoruz.
Türklerin sadece hayati çıkarlarını etkileyecek kararlarda oy kullanmasını öngören Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis in 'desantralize federasyon' önerisi, kabul edilir gibi değil. Rumlar, Tüm ülkeyi ve federal devleti ilgilendirecek konularda Türklerin veto ya da güçlü söz hakkı olmasın, etkin temsil olmasın, bunun karşılığında Türkler kendi bölgelerinde daha çok özerkliğe sahip olsun diyorlar.
Kıbrıs Türklerinin lideri Mustafa Akıncı, kendilerinin 'siyasi eşitlik' beklediklerini belirterek 'azınlık haklarıyla yetinmeyeceklerini' söyledi, ancak görüşmelere tümüyle kapıları kapatmadı. Sorunun yalnızca Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk tarafı arasında çözümlenemeyeceğini savunan Akıncı, 'Tango için iki kişi gereklidir denir ya, ben o tangoyu da aştığını düşünüyorum bu işin. Sirtaki ve halay gerekir bize. El ele tutuşarak sadece iki toplum değil garantörler, BM, AB, uluslararası toplum, iki toplumun sivil örgütleri, hepsinin bu konuda çaba harcaması gerekir' dedi.
Bu şarlarda ne sirtaki ne de halay!
'Desantralize federasyon' önerisinin bu haliyle Türk tarafının beklentilerini karşılamaktan çok uzak.
Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Anastasiadis, Kıbrıslı Türklerin tüm karar alma süreçlerine etkin bir şekilde katılımından yana olmadığını açıkça dile getirdi. Oysa bu Türk tarafının olmazsa olmaz şartı. Dolayısıyla bundan bir sonuççıkmasını mümkün değil.
Kıbrıs ta çözüm müzakerelerinin tekrar başlatılması isteniliyorsa, mevcut koşullarda bir çözüme ulaşılması oldukça güç.
Türk tarafının haklı olarak dönüşümlü başkanlık ile tüm ülke üzerinde Rumlardan daha kısa süre de olsa yönetim hakkı ve etkin temsil talep ediyor. Rum tarafının ise kabul edilmeyeceğini bildikleri alternatif önerileri gündemi çarpıtıyor.
'Bu son öneri de sürekli çözüm öneriyoruz onlar kabul etmiyor şeklindeki geleneksel argümanı kullanabilmeleri için bir taktikten öteye bir anlam taşımıyor.
Çözüm müzakerelerinde güvenlik, garanti, toprak ve mülkiyet konularının önem taşıyan konular olmaya devam ediyor.
Doğu Akdeniz de bulunduğu düşünülen enerji kaynakları da bir yandan çözüm yönünde beklentileri artırırken diğer yandan taraflar arasında gerilimlere yol açıyor.
ABD li ExxonMobil şirketinin sondaj gemisinin, Kıbrıs Cumhuriyeti ile yaptığı anlaşma kapsamında 15 Kasım da 10 uncu parselde sondaj çalışmalarını başlatması bekleniyor. Bu çalışmanın zamanlaması, sadece Türkiye nin tanıdığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nin 35 inci yıldönümüne denk geldi.
Geçen hafta 'Doğu Akdeniz deki doğal kaynakların ülkemiz ve KKTC dışlanarak adeta gasp edilmesine yönelik girişimleri kesinlikle kabul etmeyeceğiz' diyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Uluslararası yasalara göre karasularda ne çıkarsa tüm Kıbrıs halkınındır. Ancak çıktıktan sonra dağıtımı kastetmiyoruz. Anlaşmaları yaparken KKTC ya da garantörlerin de olması lazım. Karşılıklı güven ancak bu şekilde tesis edilebilir' şeklin Rum tarafını sert uyarmıştı.
Enerji kaynakları ve gelirlerinin Kıbrıslı Türklerle paylaşımı konusunda tatmin edici bir noktaya gelinmeden, müzakerelerden bir netice almak hayal olur.