Sosyal medya, günümüzde insanların hayatlarını paylaştıkları, iletişim kurdukları ve dünya ile bağlantıda kaldıkları önemli bir platform haline gelmiştir. Ancak, sosyal medya, getirdiği birçok olumlu özellik yanında, bazı olumsuz etkileri de beraberinde taşır. Bu olumsuz etkilerden biri de maddiyatı sergileme eğilimidir. Maddi varlıkların sosyal medya üzerinden sürekli olarak sergilenmesinin psikolojik boyutları vardır.
Son zamanlarda gündemimizi epeyce meşgul eden Dilan Polat, doyamadığı görgüsüzlüğüyle yakayı ele vererek kendini hapse kadar götürdü. Milyonlarca takipçisi olan Dilan Polat sadece beş yıl içinde sahip olduğu ultra lüks hayatını “abartılı” şekilde paylaşmaktan geri durmadı. Bunu da “Burası benim hayatım. Ağlarken de, gülerken de, sıkıntı yaşarken de, para harcarken de paylaşım yapıyorum. Benim hayatım bu.” diyerek savundu kendini. Peki, neden? Konuyla ilgili psikologların yorumuna denk geldiğim bir haberde ünlü psikolog Cemre Soysal, Polat çiftinin gösterişinin yokluktan çıkmış olduğunu belirterek "Ben hiçken, şu kadar para kazandım ve başardım. Siz de bunu görün." bakış açısı taşıdığını söylüyor.
Peki, maddiyatın sosyal medyada sergilenmesinin amacı nedir?
MADDİYATIN SOSYAL MEDYADA SERGİLENMESİ: BİR TREND VEYA İHTİYAÇ MI?
Sosyal medyada maddiyatın sergilenmesi, bazı kişiler için popüler bir eğilim haline gelmiştir. Lüks otomobiller, pahalı tatiller, marka kıyafetler ve benzeri maddi değeri yüksek nesneler, insanların sosyal medya hesaplarında sıkça karşımıza çıkar. Ancak, bu durumun arkasında yatan psikolojik ihtiyaçlar nelerdir? Maddiyatı sergileme eğilimi, kişilerin kendilerini ifade etme şekli mi yoksa başkalarının onayını kazanma çabası mıdır?
BİREYİN KENDİNE GÜVENMESİ VE DEĞER ALGISI
Sosyal medyada maddiyatın sürekli olarak sergilenmesi, bireylerin kendine güvenlerini ve değer algılarını etkiler. Başkalarıyla karşılaştırma yapma eğilimi, kişiler arasında rekabet duygusunu körükler ve bu da mutsuzluğa yol açabilir. Maddi başarıyı sürekli olarak göstermek, kişilerin içsel değerlerini maddi varlıklarla özdeşleştirmesine yol açabilir, bu da uzun vadede kişisel tatminsizliğe ve huzursuzluğa neden olabilir.
SOSYAL MEDYANIN KUTUPLAŞMAYI KÖRÜKLEMESİ
Sosyal medyada maddiyatın sürekli olarak sergilenmesi, toplumda gelir ve statü farklılıklarını daha belirgin hale getirebilir. Bu durum, sosyal adaletsizlik duygularını artırabilir ve toplumsal kutuplaşmayı körükleyebilir. Bu noktada, sosyal medyanın toplum üzerindeki etkileri ve maddiyatın sergilenmesinin bu etkileri nasıl şekillendirdiği de önemli bir konudur.
Sosyal medyada maddiyatı sürekli olarak sergilemenin psikolojik boyutu oldukça karmaşık bir konudur. Bu durumun bireylerin kendilik değeri üzerindeki etkileri, toplumsal ilişkileri ve genel mutluluğu nasıl etkilediği daha fazla araştırma ve derinlemesine incelemeler gerektirir. Bu konudaki farkındalığın artırılması, bireylerin kendilik değerlerini sadece maddi varlıklarıyla ölçmeme ve gerçek değerlerini keşfetmeye yönlendirilmesi açısından önemlidir. Ayrıca, sosyal medyanın olumlu ve destekleyici bir platform olarak kullanılması, maddiyatın sergilenmesinin psikolojik etkilerini azaltabilir ve insanların daha sağlıklı bir şekilde sosyal medyayı kullanmasını sağlayabilir.