Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Süleyman DOĞAN
Süleyman DOĞAN

Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hatice Altunkaya: “Türk kadını isterse başarır”

`height=

Doç. Dr. Hatice Altunkaya, hayatın bin bir türlü zorluklarıyla mücadele etmiş ve en alt kademe memurluktan akademisyenliğe gelmiş bir bilim kadını. Hem çalışmış, hem çocuk yapmış ve hem de kariyer yapmış bir örnek Türk kadını. Bendenizin organize ettiği ve Ü sküdar Şemsipaşa Kütüphanesi`nde, onun 3K(Kuşkonmaz, Kitap-Kültür) konuşmaları çerçevesinde dramatik hayat hikâyesini dinledik. Beşli yaşlarda annesinin, yedili yaşlarda babasının vefatı üzerine hem öksüz hem de yetim kalan küçük Hatice, büyük annesinin yanında büyürken tahsili yarıda kesilip ondört yaşında evlendirilmiş. İki çocuğu olduktan sonra 1999 yılında yapılan&nbsp memur sınavına girerek bir okula en alt kademe memur olarak atanmış. Bu atanma sonrası hem çalışmaya hem de dışarıdan liseyi bitirmeye başlamış. Ü çyıl içinde hem çalışmış hem de üniversiteye kendi imkânları ile hazırlanmış ve Selçuk Ü niversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Anabilim Dalını kazanmış. Ü niversitenin ilk yıllarında ve iki çocuk büyütürken eşini kanserden kaybetmiş. Ü niversite tahsilini yaparken, çocuk yetiştirme ve çalışma sürecinde kendisine en büyük desteği ilkokul öğretmeni vermiş. Daha sonra üniversite sonunda Adalet Bakanlığında memur olduğu için girdiği görevde yükselme sınavı ile ceza infaz kurumu öğretmenliğine atanmış. Öğretmenlik yaparken lisansüstü tahsilini ve doktorasını da başarıyla tamamlamış. Ardından büyük bir mücadele sonucu Adnan Menderes Ü niversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği alanında öğretim üyesi olarak çalışmaya başlamış. Hatice hanım iki çocuğunu da okutmuş ve evlendirmiş. Kızı uzman tıp doktoru, oğlu da emniyet mensubu olarak ülkemize hizmet veriyorlar. Doç. Dr. Hatice Altunkaya, Yunus Emre Enstitüsü tarafından Hindistan Jamia Millia İslamia Ü niversitesine Türkçe öğretmek üzere görevlendirilmiş.&nbsp

`height=

Hindistan`da bir yıl öğretim üyesi olarak çalıştığı yılları, kendi eğitim hikâyesini, Türk kadınının yaşadığı zorlukları, Hindistanlı Müslüman kadının yaşamındaki sıkıntıları ve Kanadalı bir kadının Bahailik dinine geçiş süreciyle Kanada`da bir kadın olarak yaşadığı sıkıntıları&nbsp konu edinerek Hatice Güneş müstear adıyla yazmış olduğu ‘Lotus Çiçekleri’ isimli romanı kamuoyunda epey yankı buldu. Hatice hanımla yaptığım söyleşiyle siz aziz okurları baş başa bırakıyorum.&nbsp

Sayın Hocam, bilebildiğimiz kadarıyla sizin hakikaten takdir edilecek, gençlere ilham ve örnek olabilecek bir hayat hikâyeniz var. Bunların bir kısmını çeşitli basın ve yayın organlarından okuyarak öğrendik ve çok etkilendik. Biz de daha sizin akademik hayatınızdaki önemli ve ilginçtarafları merak ediyoruz. Bize akademik hayatınızla ilgili bilgi verebilir misiniz?

Kıymetli hocam, öncelikle takdir edilecek ve gençlere ilham ve örnek olabilecek bir hayat hikâyeniz var sözünüze Cenab-ı Allah, inşallah layık kılar diye cevap vermek istiyorum. Akademik hayatım, hayatın olağan akışından farklı şekilde gelişmek zorunda kaldı. Anne ve babamı erken yaşta kaybettiğimden çocuk denecek bir yaşta evlenmek durumunda kaldım. Evlendiğimde ortaokulu henüz bitirmiştim ve tüm eğitim hayatım yarım kalmıştı. Ortaokula kadar anneannem ve dedem bize bakmıştı. Evlendikten 13 yıl sonra 1999 yılında ilk defa yapılan memur sınavına ortaokul mezunu olarak katıldığımda 13 yıllık evliydim ve iki çocuğum vardı. Sınavı iyi bir puanla kazanarak Adalet Bakanlığına bağlı bir lisede memur olarak çalışmaya başladım. Aynı yıl açık liseye kaydoldum. Açık liseyi il birincisi olarak tamamladım ve Selçuk Ü niversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Anabilim dalında Türkçe öğretmenliğini kazandım. Bölümü, ikincilikle bitirdim. Sonrasında aynı bölümde yüksek lisansımı bitirdim. Yüksek lisans sonrasında kendi kendime dil çalışarak doktora eğitimi alabilmem için yeterli puanı aldım ve İnönü Ü niversitesi Eğitim Fakültesinde Türkçe Eğitimi Anabilim dalına yerleştim. Burayı tamamladıktan sonra yurdumuzda Türkçe eğitimi bulunan pek çok bölüme özgeçmişimi ekleyerek mail gönderdim ve mailimde üniversitelerine öğretim üyesi olarak katkıda bulunabileceğimi anlattım. İki devlet, iki de özel üniversite mailime dönüş yaptılar. Bunlardan birisi de şu an görev yaptığım Aydın Adnan Menderes Ü niversitesi oldu.

`height=

Öğrenebildiğimiz kadarı ile akademik hayatınız öncesinde Adalet Bakanlığı nda da çeşitli görevlerde bulundunuz. Bu görevleriniz sırasında, karşılaştığınız birtakım zorluklar ve bunları azim ve gayretinizle aştığınız anlaşılıyor.&nbsp Meslek hayatınızın bu dönemi hakkında bize neler söylemek istersiniz?

&nbsp İlk memuriyet hayatım Adalet Bakanlığında oldu. Memur sınavı sonrası yerleştiğim bu bakanlığın farklı kademelerinde görev yaptım. Memur olarak başladığım süreç, üniversiteyi bitirdikten sonra ceza infaz kurumu öğretmeni olarak devam etti. Yüksek lisansımı ve doktoramı yaparken Silivri Ceza İnfaz Kurumunda görev yaptım. Ben şuna inanıyorum. Nerede, hangi işi yaparsak yapalım en iyisini yapmaya çalıştığımızda orası ihya olur. Cezaevi öğretmeni olduğum dönemlerde pek çok hükümlü ve tutukluyu hayata kazandırmaya çalıştım. İlkokul mezunu olarak gelip üniversite öğrencisi iken tahliye olan çok sayıda hükümlü tutuklu oldu. Tüm öğretmenlik sürecimde onları bilinçlendirmek adına konserler, konferanslar, tiyatrolar düzenleyerek eğitim sürecini yönettim. Kurumda öğretmenliğe başladığımda kurumun kütüphanesinde 700 civarı olan kitap sayısını 8 binlere kadar çıkardım. Okuma oranını hükümlü tutuklular arasında yükselterek onların topluma faydalı birer birey olmaları için elimden gelen çabayı sarf ettim. &nbsp

`height=

Ü niversiteye intisap ettikten sonra bir Eğitim Fakültesi hocası olarak akademik hayatta da örnek çalışmalarınıza devam ettiğinizi biliyoruz. Hayatınızın bu dönemi hakkında bize neler söylemek istersiniz?

Ü niversiteye başladıktan sonra aldığım eğitim doğrultusunda eğitim verebiliyor olmanın mutluluğunu ve şükrünü yaşadım. Öğrencilere bilgi katmanın hazzı ve şükrü paha biçilemez. Mevla`mdan her zaman önce Allah`ın rızasına uygun işler yapmayı diliyorum. Sonrasında ise Türk kültür ve medeniyetine layık bir hoca olarak memleketimin yavrularına en iyi öğretmenliği yapabilecek öğretmenler yetiştirebilmeyi niyaz ediyorum.&nbsp

Öğretmen yetiştiren bir öğretmen, üniversite hocası veya bir akademisyen gençlere ilham vermesi bağlamında neler söylemek istersiniz?

Ü niversite hocalığına hayatın zorlu yollarından geçerek Rabbimin yardımıyla ulaşabilmiş biri olarak öncelikle Allah ın buyurduğu gibi dosdoğru olmalıyız diyorum. Bunu öncelikle de nefsime söylüyorum. Doğruluk ışığında her işi en iyi yapmaya çalışmak gerekli diye düşünüyorum. Elbette en iyi yapmak dediğimde başkalarının yoluna taş koy da sen iyi ol demiyorum asla. Kardeşlik içinde, birtakım değerlere sadık kalarak, kul hakkına riayet ederek yaptığımız işin en iyisini yapma gayreti içinde olmalıyız. Bizler bu yolda, kültürümüzün batmayacak güneşleri olan Yunus tan, Mevlana dan, Mehmet Akif Ersoy dan, Necip Fazıl dan ve burada adını zikretmekte aciz kaldığım nice ziya saçan alimlerimizden, fikir adamlarımızdan ilham alarak yürümeliyiz.

`height=

Akademik hayatınızın yanında bir de ilginçhayat öykünüz bağlamında bir roman kaleme aldığınızı biliyoruz. Son olarak bu romanın da mutlaka bir yazılış öyküsü vardır.&nbsp Bu konuda neler söylersiniz?&nbsp

Akademik hayatta gerekli çalışmaları yaparak şu an doçentlik aşamasına kadar geldim elhamdülillah. Bu süreçler normalin dışında gelişti. Çocuk gelin olma sürecinden doçent olma sürecine kadar hem kendi yaşamım hem de Anadolu`da çocuk gelinlerin yaşamları ekseninde Anadolu kadınının çilesini gözler önüne sermek istedim. Farkındalık oluşturmak istedim. Romanım Lotus Çiçekleri üçkadının yaşamını konu ediniyor. Esma, Anadolu dan bir çocuk gelin. Ayşe Hindistanlı bir Müslüman çileli kadın. Maria Kanada dan kadınların çoğunu çileli yazgısını yaşamış Bahailik dinine inanan bir kadın. Bu üçkadının Lotus Tapınağı`nda birleşmeleri ve hayatları romanın odak noktası. Romanı yazmaktaki amacım bir kadının hangi zorlukları yaşarsa yaşasın içindeki kudretle, inançla engelleri aşarak kendini gerçekleştirebileceği ve etrafına da ışık olabileceği hususunda ilham vermektir. Amacım, her ne yaşarsanız yaşayın yılmadan yolunuza devam ederseniz ve dosdoğru olursanız Mevla`m sizi istediğinizi geleceğe ulaştıracaktır mesajını tüm kadınlarımıza benimsetebilmektir.&nbsp

`height=

Lotus Çiçekleri adlı romanınız yayınlandıktan sonra size okurlarınızdan ne gibi geri dönüşler oldu?

Lotus Çiçekleri adlı romanım yayımlandıktan sonra okurlardan çok olumlu dönüşler almaya başladım çok şükür. Okurlardan bazıları açık liseye başladıklarını yazdılar. Bazıları sizin kitabınızı okumasaydım çoktan pes etmiştim diye dönüşlerde bulundular. Umarım kitabım daha çok kişiye ulaşır ve ilham olur. Biz kadınlar, Allah ın verdiği güzel hasletlerle azmimizi, gayretimizi birleştirdiğimizde güzel yarınlara ulaşabilecek ve bu yarınlarda yalnızca kendimizi değil pek çok insanı da beraberimizde güzelliklerle buluşturabileceğiz.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR