Abdurrahman Dilipak “Alo! Sesim Geliyor mu?” başlığıyla Haber Vakti’nde kaleme aldığı yazısında Türkiye’de, bölgemizde, dünyada bir şeyler olduğuna dikkat çekerek dünya da yeni bir düzene girileceğini kaydetti.
Dilipak’a göre dünya bir kıyametin ve dönüşümün eşiğinde ve bu süreç yaklaşık çeyrek asır sürecektir:
“Kur’an-ı Kerim’de adı geçen iki yıldız var: Tarık ve Şira. Değişik kaynaklarda X Planet, Marduk/Niburi, Sirus konuları bugünlerde çokça yazılıp çiziliyor. Bu konuda bir takım kişiler, gruplar ciddi bir takip ve hazırlık içindeler.”
Havadaki uyduların işlevsiz kalacağına ve dünyadaki iletişimin kesintiye uğrayabileceğini de kaydeden Dilipak dünyanın karanlıkta kalabilme ihtimalini de şöyle değerlendiriyor:
“Şimdi asıl konu şu: Bu geliş büyük bir yıkıma sebep olacak. Bu kıyamet teolojisi de ilişkilendiriliyor. Bu yıkım kozmik olarak manyetik kutupların ve bununla birlikte kutuplardaki +-‘nin yer değiştirmesi, dünyanın merkezindeki döngünün yeniden şekillenmesine bağlı tabii afetler ve yeni dengelerden söz ediliyor. Bu durum aslında bütün güneş sisteminde belki samanyolunu da kapsayan rutin bir şey olabilir. Bu iklim değişikliği, deprem, volkanik hareketler, canlı-cansız tüm devinimlerle ilişkilendirilen bir durum. Özellikle Tarık ve Şira örneğinde yola çıkarsak, onların güneş sistemi içinde ve dünya üzerindeki muhtemel etkisi de bir süreden beri tartışılıyor. The Economist’in kapak konularını hatırlarsanız birçoğu bu konu ile ilgili. Bu iki yıldız da güneşten daha büyük. Biri sürekli patlamalarla itici manyetik darbelerle, diğeri yer çekimini etkileyecek güçlü bir çekme etkisi ile geliyor. Bu iki yıldızın yaklaşması ile bütün trafolar patlayabilir, dünya karanlıkta kalabilir, havada ne kadar uydu varsa işlevsiz kalabilir. Haberleşme kesintiye uğrayabilir.”
“DÜNYA BÜYÜK BİR FELAKET YAŞAYACAK”
“Burada iki durum var. Birincisi dünya büyük bir felaket yaşayacak. Bu durum bugünden başlayarak yılsonuna doğru etkisini daha fazla gösterecek. Manyetik kutup değişikliği 2025 sonuna kadar sürecek. Bu sürecin tamamlanması 2045’i bulacak. Birileri bu süreçte hayatta kalmaya, sürecin sonunda hayatta kalanları, yeni bir dünya düzeni kurmaya hazırlanıyor. Bu hesaba göre yeni dünyanın sağlıklı bir şekilde korunması ve örgütlenmesi için 500 milyon nüfus yeterli kabul ediliyor. En fazla 1 Milyar insan ama asla 2 milyarı aşmamalı. Yeni dünyada biyolojik insana da gerek yok. İnsanların yaptığı işleri insanımsı robotlar Humanoidler ve Avatarlar yapabilecek. Biyolojik insanın yerini Siborg’lerin alması isteniyor. Klonoidlerle ölenlerin canlandırılması ya da üstün bir insan ırkının gerçekleşmesi söz konusu olabilecek, bu senaryoya göre. İnsan üretimi gerçekleştirilince ‘Nesnelerarası iletişim’le insan, hayvan makine eşitlenecek.”
(HABER MERKEZİ)