Açılışa konuk olan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Taksim'de düzenlenen bu etkinliğin bir "rüya" gibi olduğuna dile getirerek, etkinliğin gerçekleşmesinde emeği geçenlerin önemli bir işe imza attıklarını belirtti.
Dergiciliğin ve dergilerin okumanın bir vesilesi olduğunu kaydeden Erbaş, "Burada amaç okumaktır. Kitaplar, dergiler okumanın birer aracıdır. Bizim medeniyetimizin en önemli temeli okumaktır. Medeniyetimiz bize kitabı, dergiyi, kainatı ve kendimizi okumamızı söyler. Bizim hayat kitabımız Kur'an-ı Kerim'dir ve bütün kitaplar, dergiler onu daha iyi anlamanın bir aracıdır." dedi.
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde her ay 11 dergi çıkardıklarını aktararak, şunları kaydetti:
"Çıkardığımız dergiler, yayınlandığımız binlerce kitap kendimizi anlamak içindir. Bizim en önemli görevimiz Rabbimizi, Peygamberimizi, medeniyetimizi tanımaktır. Biz de buna bir katkı sunmak için bu faaliyetleri yapıyoruz. Buradaki arkadaşlarımızın çıkardıkları dergiler de bizimle aynı amacı taşıyor. Hepimizin ortak amacı iyiliği yaygınlaştırmak, kötülüğü ortadan kaldırmak ve hayra çağırmaktır. Biz tarih boyunca ilimle, kitapla, dergiyle, kalemle meşgul olduğumuz sürece yükseldik. Buradaki faaliyeti de bunun bir devamı olarak görüyorum."
"Düşünce dünyamızda eli kalem tutan kim varsa hepsinin yolu dergicilikten geçmiştir"
Dünya Dergiciler Birliği Başkanı Metin Uçar, bu sene 15. kez bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, muhatap oldukları sorunların en başında, "Hala dergiler çıkıyor mu?" sorusunun geldiğinden bahsetti.
Uçar, Dergi Günleri'nin de bu sorunun cevabı niteliğinde olduğuna işaret ederek, "Çünkü daha dün baskıdan çıkıp burada yer alan dergilerimiz var. Kazanacağı parayı Filistinli çocuklara göndermeye çalışan çocuğumuzun dergisi de Diyanet İşleri Başkanlığımızın dergileri de bu fuarda yer alıyor. Bu tablodan dolayı çok sevinçliyiz." diye konuştu.
Dergiciliği bir okul olarak gördüklerini söyleyen Uçar, şunları kaydetti:
"Düşünce dünyamızda eli kalem tutan kim varsa hepsinin yolu dergicilikten geçmiştir. Sezai Karakoç'tan Cahit Zarifoğlu'na, Asım Gültekin'den Mevlana İdris'e kadar bir çok değerimiz hep dergilerin içinde büyümüşlerdir. Dergiciliğin ve dergilerin var olması bir mecburiyettir. Bizlerin en önemli görevi, dergiciliğin devam etmesini sağlamaktır. Bu etkinliği de bu önemli görevin bir parçası ve yansıması olarak görüyorum."
"Bizim temel arzumuz, buranın bütün ümmet için bir merkez olmasıdır"
Taksim Camii İslam Eğitim Kültür Vakfı Başkanı Altan Elmas ise Taksim Camii'nin açılışının üzerinden 3. yıl geçtiğini belirterek, "Biz buranın hayatın içinde bir cami olmasını istiyorduk. Bunu başardığımız için şükrediyoruz. Sizlerin de desteğiyle güzel programlara imza atıyoruz. Bugün de burada kıymetli dergi dostlarını ağırlıyoruz. Dergicilik Günleri'ni, genç ve usta isimlerin bir araya geldiği, usta-çırak ilişkilerinin bir yansıması olarak görüyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Elmas, Taksim Camii Kültür Merkezi'nde en çok Suriyeli gençlere ev sahipliği yaptıklarının altını çizerek, "Bu tablo bizim için çok önemliydi. Son bir yıldır da Filistin ve Gazze ile etkinlikler düzenledik. Kültür ve sanata dair ne varsa buraya taşımaya çalıştık ve her ay 100'e yakın program icra ettik. Bizim temel arzumuz buranın bütün ümmet için bir merkez olmasıdır." ifadelerini kullandı.
"Proje gençlerin gelişimi için çok büyük bir önem taşıyor"
"15. Dergicilik Günleri" bağlamında Dünya Dergiler Birliği (DERGİBİR) tarafından düzenlenen "Dergicilik Okulu Paneli" öncesi Gençlik Dergileri Birliği Temsilcisi Gülnihal Yüksel, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Düzenlenen etkinlikle birlikte genç dergicilerin bir araya gelme fırsatı bulduğunu belirten Yüksel, bu sene 15.'si gerçekleştirilen etkinliğin tecrübe paylaşımı için önemli bir işlev gördüğünü ifade etti.
Yüksel, projeyle genç dergici adaylarının yaptıkları somut işleri sergileme şansına eriştiğini de vurgulayarak, "Doğrusu gençlerin bu işlerde aktif olmasını çok değerli buluyorum. Hayatı yeni yeni öğrendikleri, düşüncelerinin şekillendiği yıllarda bu proje, gençlerin gelişimi için çok büyük bir önem taşıyor. Onlar burada seslerini duyurma imkanına da erişiyorlar." dedi.
Etkinlik kapsamında gerçekleştirilen "Dergicilik Okulu Projesi" için oldukça yoğun bir süreç geçirdiklerini aktaran Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Proje boyunca ortaokul ve lise öğrencileriyle bir araya gelme şansı bulduk. Onlarla 5 ay boyunca Rami Kütüphanesi'nde bir araya geldik. Genç arkadaşlarımız her cumartesi bir derginin hazırlanma sürecini baştan aşağıya kadar uygulamalı olarak görme fırsatı buldu. Bu atölyenin sonunda tasarımdan editörlük süreçlerine kadar bir derginin hazırlanma sürecini tecrübe etmiş oldular. Ayrıca bu proje kapsamında kendi fanzinlerini de çıkartarak somut bir çıktıyla projeyi tamamlamış olduk."
Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen törenle "Dergicilik Okulu Projesi"ne katılanlara sertifikalarının takdim edildiği etkinlik, hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle son buldu.
Ulusal ve uluslararası edebiyat, gençlik dergileri, fanzinler, online yayınlar ile kültürel içerik üreten dergilerin yer alacağı söyleşiler, paneller ve atölyelerin düzenleneceği etkinlik, 17 Aralık'ta sona erecek.