Motivasyon en genel tanımıyla Bir insanı belirli bir amaçiçin harekete geçiren güçdemektir. Güdü ya da isteklendirme olarak da ifade ettiğimiz itici gücümüzdür. Bir şeyleri başarmak için içten ya da dıştan gelen bu itici güce ihtiyaçduyarız. Bu güçolmadığında yerimizde sayarız. Olduğumuz yerden kalkamayız. Hayat anlamını yitirir. Yaşam enerjimizi kaybederiz. O yüzden hayatın temel itici gücü, bir nevi motorudur diyebiliriz motivasyon için.

Her insan için motivasyon kaynağı farklı olabilir. Birileri için iyi görünmek, birileri için güzel konuşmak çok etkili bir motivasyon kaynağı iken bir başkası için sevgi ya da kabul görmek etkili bir motivasyon kaynağı olabilir. Bazı insanlar için içsel kaynaklar etkili iken bazıları için de dış motivasyon kaynakları etkilidir. Her insan için farklı olabilir. O yüzden genellemek çok doğru olmayabilir. Her insan nasıl ve ne ile motive olduğunu en iyi kendisi bilir. Kendi motivasyon kaynaklarımızı bulmalıyız. Bu da kişinin kendisini çok iyi tanıması ile mümkündür.

Öğretmenlerin motivasyon kaynakları ile ilgili yapılan araştırmalara bakıldığında öğretmenlerin daha çok içsel motivasyon kaynaklarını kullandıkları görülmektedir. Öğrencilerinin gelişimi, öğrencilerinin samimi sevgileri, velilerin olumlu geri bildirimleri, idarecilerinden duydukları bir takdir cümlesi onları daha çok motive etmektedir. Çalışma ortamının huzuru, güven duygusu, fikirlerin değer görmesi, arkadaşlık bağlarının güçlü olması, samimi ilişkiler, genel anlamda değer görme, kişisel gelişim imkânı, sosyal ilişkiler, takdir edilme, adil terfi ve ödül sistemlerinin öğretmenleri dışsal motivasyon kaynaklarına göre daha çok motive ettiği görülmüştür.

Yeni nesil öğretmenlerde de içsel ve manevi motivasyon kaynaklarının öne çıktığı görülmektedir. Bu konuyla ilgili yakın çevremde bulunan öğretmen arkadaşlarıma birkaçsoru yönelttim ve samimi düşüncelerini aldım. Yeni nesil öğretmen olarak gördüğüm, henüz mesleklerinin çok başında bulunan gençöğretmen1 arkadaşlarımızın motivasyon kaynakları ve öğretmenlik mesleğine yükledikleri anlamlar beni çok etkiledi. Yeni nesil bir öğretmen olmak için uzun yıllar çalışmış olmak tek başına yeterli bir etken değildir. Mühim olan öğretmenliği nasıl yaptığımızdır. Yeni mezun bir öğretmen de öylesine sıra dışı bir öğretmenlik yapabilir ve öğretmenliğe öylesine derin ve yüce anlamlar yükleyebilir ki bu konuda herkese örnek olabilir. İşte bu konuda birkaçörneği arkadaşlarımızın müsaadesiyle ve kendi cümleleriyle paylaşıyorum.

Mesleğe yeni başlamış bir öğretmen olarak ' bir öğretmen' olabilmiş olmak, ömrüm boyu olmayı umduğum yerde olmak motivasyonun büsbütün kendisi diye düşünüyorum. Bunun yanı sıra öğrencilerin gözlerinin içlerinin parlaması, zamanla çocuklara öğrettiklerimizin onlarda davranış hâline geldiğine tanıklık etmek ve dahi gece uyuyacağım vakit yorgunluğumun çocuklardan sebep olduğunu düşünüp kalkıp yeniden yorulma arzusu beni motive eden unsurlardır. (Dilara Kızıl, İngilizce Öğretmeni, 2.yıl)

 

Bir öğretmenin meslek hayatına başladıktan sonra en güçlü motivasyon kaynağı öğrencisinin ışıldayan gözleridir. Bu mesleğin Peygamber mesleği olması ve Allah ın hakkında hayır murâd ettiği kişilerin ilimle uğraşanlar olması, benim öğretmenlik mesleğini tercih etmemdeki en büyük sebep olmuştur. Dış motivasyonumu ise toplumda bu mesleğin (her ne kadar zaman geçtikçe eski değerini korumasa da) hala kadim bir değerinin olması oluşturmaktadır. (Melike Özmen, Sosyal B, 2.yıl)

 

Bir öğretmen sadece kuru bir bilgi aktarıcısı değildir. Öğretmenlik, her şeyden önce en değerli varlık olan eşref-i mahlû kata yani insana hizmet etmek, kendini adamak demektir. Eğer bir öğretmen Allah rızası yolunda öğrencisine kendisini adıyor, bu niyet üzerine çalışıyorsa en büyük içmotivasyona sahip demektir. Benim de meslek hayatıma başladığım andan itibaren niyetim ve beni motive eden güçher daim Allah rızası yolunda hizmet etmek oldu. Verdiğiniz eğitim ile sadece dünyanızı değil, aynı zamanda ahiretinizi de kazanabilirsiniz. Bu yolda beni motive eden bir başka unsur öğrencilerimin vermiş olduğu sonsuz sevgileri oldu. Mesleğe başladığım günden itibaren aile sohbetlerimde verdiğim örneklerim, anılarım ben fark etmeden öğrencilerim üzerine olmaya başladı. Hayatımda önceliğim hep onlar oldu, sevgileri beni sarıp sarmalamıştı. Bunu zaman geçtikçe daha çok fark ettim. Şahsi görüşüm öğretmenlik maddi gelir ya da toplumsal mevki için yapılacak bir meslek değil. Elbette getirisi var ancak her daim geçici mutluluk vermiştir. Asıl güçöğrencilerin size bakan gözlerinde saklı olmuştur. (Esra Çekirdek, Sınıf Ö, 3.Yıl)

Öğrencilerimden aldığım geri bildirimler beni çok motive ediyor. 'Sizin sayenizde Türkçe dersini sevdim.' veya 'Aslında Türkçe dersini pek sevmiyorum ama sizi çok sevdiğim için çalışıyorum.' sözleri en güçlü motivasyon kaynağımdır. Bununla birlikte, onlar tarafından örnek alındığımı görmek çok motive edici oluyor.

İçmotivasyon kaynağım ise öğretmenliğin kutsal bir meslek olması ve bir öğretmen olarak toplumun şekillenmesinde pay sahibi olmamdır. Ancak bu motivasyonu canlı tutmak, emek gerektiriyor. Bunu kaybetmemek için öğretmenlikle ilgili kitaplar okuyup konuşmalar dinleyerek bu kaynağı sürekli beslemeye çalışıyorum. (Rabia Karakuş, Türkçe Ö, 2.Yıl)

Edepli, kültürlü, bilgili ve ahlaklı öğrenciler yetiştirmek. Rabbini tanıyan, Peygamberinin sünnetlerini bilen ve uygulayan, adaleti, merhameti içselleştirmiş, öğrenen ve öğreten öğrenciler yetiştirmek. Gönülden beslediğim bu istek, benim en büyük motivasyon kaynağım oldu. (Nurşen Çağlar, Sınıf Ö, 3.Yıl)

Benim için en büyük motivasyon kaynağı, öğrencimin gözündeki ışık, yüreğindeki heyecan, kalbindeki duasıdır. Eğer bunları yakalayabiliyorsam evet ben iyi bir öğretmenim diyorum. Elbette ki, dışsal motivasyonlar da söz konusu. Mesela toplumun öğretmenlik mesleğini hâlâ en güvenilir meslek grubunda görüyor olması. Ayrıca yıllar sonra bir öğrencim ile falanca makamda karşılaştığımda 'hocam ben şu yıllarda şu isimli öğrencinizim' diyeceği günlerin hayali. (Rıdvan Rahmet, Din K, 2.Yıl)

Beni motive eden şey öğrenciler, onların varlığı beni mutlu ediyor. Bir şeyler öğrendiklerini görmek benim en büyük motivasyon kaynağım oluyor. (Fatma Akın, Sınıf Ö, 2.Yıl)

Ben eğitimci bir ailede büyüdüm. Annem ve babam öğretmendi. Çocukluğum boyunca zil çalıp herkes dağıldıktan sonra da okul koridorlarında koşturmaya devam ettim, toplantıları dinledim, zümrelere katıldım. Öğretmenlik ve okul hayatımın öyle büyük bir parçasıydı ki yetişkin bir birey olduktan sonra da benimle kalmaya devam etti. Mesleğe dair duygularım değişmedi ancak roller değişip bir sınıfın karşısına çıkıp kırk dakika boyunca onları yönetip yönlendirmem gerektiğinde mesleğe verdiğim değer arttı. Göreve ilk başladığım günlerde, ailemin ve akrabalarımın benden gülümseyen yüzlerle 'Öğretmen Hanım' diye bahsetmeleri, benimle gururlanmaları en büyük dış motivasyonum oldu. Ancak zaman geçtikçe, öğrencilerimi tanıyıp onlarla vakit geçirince işin daha ayrı bir boyutu olduğunu gördüm. Bir çocuğun teneffüste beni görünce gülümseyip koşarak gelip sarılmasını ilk kez deneyimlediğimde yaşadığım şaşkınlığı ve ardından gelen mutluluğu nasıl tarif edebilirim bilmiyorum. Her yeni gün o gülümsemeleri ve kucaklamaları hak etmek için çabalıyorum. Sınıfa girdiğimde benimle beraber atölyeye inmek için birbirleriyle yarışan çocukların heyecanıyla motive oluyorum. (Ü mran Gülen Kaya, Düşünme B, 1.Yıl)

Beni motive eden asıl içsel güç, Allah`tan gelmiş olan bu nimetin hakkını verememe korkusudur. Eğer bir öğrenciyi bile israf edersem bir toplumu israf etmiş olurum. Ömürlerinin, vakitlerinin, kabiliyetlerinin israf edilmesi ekmeğin, suyun israfı kadar riskli bir konu değil midir? Yüzlerce gencin, insanlığın ve toplumun karakterli bir şekilde yetişmesinde bir nefes de olsa katkıda bulunabileceğim, belki binlerce kez hayırla yâd edileceğim bir nimettir öğretmenlik. Bu yüzden sıradanlaşmamalı, çünkü Allah bu nimeti her kuluna nasip etmiyor. (Enes Sarıgül, Din K, 1.Yıl)

Altıncı sınıfta okulumuza atanan İngilizce öğretmenim Emine Ceylan küçük bir köy okulunda benim ışığım oldu. 3 yıl boyunca bu dersi o kadar sevdim ki başka bir mesleği düşünmedim bile. Onun gibi bir öğretmen olabilmek, İngilizceyi çocuklara sevdirebilmek benim içmotivasyonum oldu. Kendi ayaklarımın üzerinde durabilmek, ailemin özellikle babamın eğitim öğretim hayatımdaki emekleri ise dış motivasyonumdu diyebilirim. Dediğim gibi, öğretmenlik benim için Emine öğretmenime duyduğum saf sevgiydi. Onun bize olan şefkatiydi. Bir çocuğa baktığımda hep o küçük kızı ve yeni mezun çiçeği burnunda İngilizce öğretmenimi hatırlıyorum. (Nimet Dinç, İngilizce Ö, 2.yıl)

Görüldüğü gibi yeni nesil öğretmenlerin motivasyon kaynakları birbirinden farklı gözükse de ortak noktaların da oldukça fazla olduğu dikkat çekiyor. Öğrencinin gözlerindeki sevgi ve ışıltı, alınan geri bildirimler, davranışlarında yaşanan olumlu değişimler, örnek alınıyor olmak, mesleğin ulvi ve kutsal görülmesi, manevi dinamikler, toplumun öğretmene verdiği değer, hayırla yâd edilme arzusu, öğrencisinin duasında yer almak, öğrencilerin sarılması ve yeni bir şeyler öğrenmeleri yeni nesil öğretmenlerimizi motive eden unsurlar olarak öne çıkıyor.