Topkapı Sarayı ve Ayasofya`nın gölgesinde kalsa da yine de çok önemli bir müzeden bahsedeceğim. Sultanahmet Meydanı nda Sultanahmet Camii nin tam karşısında ihtişamı ile yer alan İbrahim Paşa Sarayı nda mukim müzedir bu müze.

Ziyaretçiler müzede sadece Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti`ni değil İslam Tarihi içinde yer alan Emevi, Abbasi, Endülüs, Fatımiler, Memlukler, İlhanlı, Timur, Memluk, Safavi ve Eyyubiler dönemine ait eserleri görme imkânına sahipler.

Türk ve İslâm Eserleri Müzesi`nde halı, el yazmaları, ahşap, taş, cam-maden-seramik eserler, Mukaddes Emanetler ve etnografya bölümleri bulunuyor.

Bu yıl açılan Etnografya bölümünde sergilenen orijinal eserlerden özellikle 'İstanbul Manzara-i Umumiyesi' yazan ipek hereke halısı, Hidayet Gülen`in 'Karagöz' koleksiyonu, Osman Hamdi`nin bir tablosunda çizdiği kıyafet ve başka bir tablosunda fonda kullanıldığı cüz muhafızı mutlaka görülmesi gerekenlerden.

Müzenin ikinci katında bulunan odaları gezerken sergilenen İslam devletlerine ait eserlerinin üzerinizde bıraktığı etki geçmeden kendinizi önce Mukaddes Emanetler bölümünde daha sonra 800 yıllık Selçuklu halılarının sergilendiği odada buluyorsunuz. Divanhane kısmını da gezdikten sonra buradan merdivenlerle birinci katta bulunan etnografya alanını gezebilirsiniz. Müzenin girişinde aynı zamanda Hipodrom kalıntılarını görüp fotoğraf çekebileceğiniz bir alan da mevcut.

Bu müzede Peygamber Efendimizin, Kadem-i Saadet olarak tanınan ayak izi ve Sakal-ı Şerif olarak bilinen sakal telleri ile maden, cam ve seramik eserleri Mukaddes Emanetler Bölümü`nde sergiliyoruz. Burada ayrıca Hz. Osman`a ve Hz. Ali`ye ait olduğu rivayet edilen Kur`an-ı Kerim de sergileniyor.

Ben avlusunu çok beğenirim. Zaman buldukça gider oturur kahve içerim orada.

Binaya dışarıdan bakıldığında, sol üst tarafta bülbül yuvası gibi bir balkonu vardır.

Türk ve İslam Eserleri Müzesi, İstanbul un Fatih ilçesinde bulunan, Türk ve İslâm sanatı eserlerini topluca kapsayan ilk Türk müzesidir.

19. yüzyılın sonunda başlayan kuruluş çalışmaları 1913 yılında tamamlanmış ve müze, Mimar Sinan ın en önemli yapılarından bir olan Süleymaniye Camii Külliyesi içinde yer alan imaret binasında, 1914 te, 'Evkaf-ı İslâmiye Müzesi' (İslâm Vakıfları Müzesi) adı ile ziyarete açılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra ise bugünkü adını almıştır. Uzun süre Süleymaniye Külliyesi ndeki imaret binasında yer alan müze, 1983 te Sultanahmet Meydanı nın batısında yer alan İbrahim Paşa Sarayı na (16. yüzyıl) taşınmıştır.

İbrahim Paşa Sarayı, sultan sarayları dışında günümüze kadar gelebilen tek özel saraydır. Kemerler üzerine yükseltilmiş yapı üçtaraftan ortadaki terası çevreler. Terastan müzenin ilk bölümüne merdivenlerle ulaşılır. Odalar ve salonlarda İslam dünyasının değişik ülkelerinde meydana getirilmiş nadir sanat eserleri sergilenmektedir. Taş ve pişmiş toprak, metal ve seramik objeler, ahşap işlemeler, cam eşyalar, el yazma kitaplar devirlerinin en kıymetli örnekleridir. Büyük salonların bulunduğu geniş camekanlı kısımda, 13-20 yüzyılların el işi Türk halılarının şaheser örnekleri sergilenir. 13. yüzyıl Selçuklu halıları ve sonraki asırlara ait diğer parçalar itina ile sergilenmiştir. Halı bölümünün alt katı son birkaçasrın Türk günlük yaşamı ve eserlerinin sergilendiği etnografik bölümdür.