Bugünün İslam dünyası Fatih Sultan Mehmet ten çok büyük dersler almalıdır. Bu beylik bir söz değildir. Hamaset ise hiçdeğil! Ben 'Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek, Dağlardan çektirilen kalyonlar çektirilecek.' Nakaratıyla Fetih kutlamasından bahsetmiyorum.

Eğitiminde, medrese kökenli hocalarının yanı sıra Batılı şahsiyetler de bulunmaktaydı. Saruhan (Manisa) sarayında İtalyan hümanisti Anconalı Ciriaco ve saraydaki başka İtalyanlar onun Avrupa tarihi ile Antik Yunan filozoflarının hayatlarıyla ilgili kitaplar okumasına önayak olmuştu.

Topkapı Sarayı arşivinde bulunan II. Mehmed in şehzadelik yıllarına ait olan karalama defterinde Latin harfleri, Arap harfleri, Roma büstlerini andıran insan çizimleri ve Osmanlı figürleri bulunmaktadır.

Fatih Sultan Mehmed okumayı çok severdi. Farsça ve Arapça ya çevrilmiş olan felsefi eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritasını yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı. Bilimsel sorunlarda, hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun bilginleri korur onlara eserler yazdırırdı.

Bellini`nin yaptığı Fatih Sultan Mehmet ünlü tablosu yanında Batılı sanatçılar tarafından yapılan Fatih madalyonları vardır. Bunlar Osmanlı madalyonlarının en eski örneklerini oluşturur.

İstanbul`un fethi sırasında ele geçirilen Bizans madalyonları üzerindeki İmparator tasvirlerini Fatih`in çok beğendiğini ve benzerlerini yaptırmak istediği söylenir. Padişahlığının ilk yıllarından itibaren, Fatih Sultan Mehmet ilişki içinde olduğu İtalyan devletlerinden portresini yaptırmak üzere sanatçı talep etmiştir. 1561 yılında İtalya`nın kuzeyinde bulunan Rimini bölgesi hakimi Sigismondo Pandolfo Malatesta`dan dönemin ünlü madalyon sanatçılarından Matteo di Andrea de`Pasti`yi davet etmiş. Malatesta bu talep üzerine sanatçıyı İstanbul`a göndermeye karar vermiş ancak de`Pasti yarı yoldayken Girit`te  Venedikliler tarafından alıkoyulmuştur. De`Pasti`yi casuslukla suçlayan Venedikliler daha sonra serbest bırakmışlardır. Ancak sanatçının İstanbul`a gitmesi gerçekleşmemiştir. Fatih Sultan Mehmet`in talebi üzerine daha sonraki dönemlerde Gentile Bellini ve Costanza de Ferrera gibi sanatçılar İstanbul`a gelerek portre ve madalyon çalışmaları yaptılar.

Costanza de Ferrara tarafından yapılan Fatih Sultan Mehmet madalyonları National Gallery of Art (Washington) koleksiyonunda bulunmaktadır. Fatih portresini çevreleyen yazıda 'Türklerin İmparatoru Osmanlı Sultanı Mehmet' yazmaktadır.

İtalyan heykeltraş ve madalyon sanatçısı Bertoldo di Giovanni`nin yaptığı Fatih madalyonunun ortaya çıkışı Fatih ve Osmanlı ile doğrudan ilgisi olmayan İtalya içsiyasetiyle ilgili bir olaya dayanır. Floransa`da hüküm süren Medici ailesini iktidardan düşürmek için, şehrin güçlü ailelerinden Pazzi ailesi ve müttefikleri 26 Nisan 1478 yılında Lorenzo de` Medici ve Guiliano de` Medici kardeşlere suikast girişiminde bulunurlar. Guiliano hayatını kaybederken, Lorenzo yaralı olarak kurtulur. Tarihe Pazzi Komplosu olarak geçen bu olayda Papa 4. Sixtus da Pazzileri desteklemektedir. Sonuçta Mediciler yönetimde kalmayı başarır ve Pazzi ailesinin üyeleri ağır bir biçimde cezalandırılır. Guiliano de` Medici`nin katillerinden birisi olan Bernardo Bandini Baroncelli İstanbul`a kaçar. Ancak Osmanlılar Baroncelli`yi yakalayarak, Floransa`ya geri gönderir. Bernardo Bandini Baroncelli 1479`da Floransa`da idam edilir. Lorenzo de` Medici, teşekkür etmek için Fatih Sultan Mehmed`e hediyeler gönderir. Bu hediyelerden birisi Bertoldo di Giovanni`ye yaptırılan madalyondur.

  Girolamo Savonarola`ya imtihanı

'Muhteşem Lorenzo' olarak bilinen ve Floransa`da etkili olan Medici ailesinin mensubu Lorenzo Medici, 9 Nisan 1492`de, ölüm döşeğinde, hatalarını itiraf etmek ve merhamet dilemek için Floransa`nın ünlü rahibi Girolamo Savonarola`yı yanına çağırttı.

Savonarola, Muhteşem Lorenzo`nun ölüm döşeğindeki isteğini yerine getirirken, 'Tanrının rızasını' ancak şehri ona verirse alabileceğini söyledi.

Lorenzo da bu teklifi kabul etti ve ailesinin Floransa üzerindeki etkisinden vazgeçti.

Lorenzo`nun ölümüyle birlikte, Medici ailesini yönetme görevi, ailesinin zayıf ve pasif oğlu II. Piero`ya geçti.

Savonarola ise, Piero`nun zayıf kişiliğinden yararlanarak, meydanlarında ve kiliselerde Medici ailesini 'Tanrı düşmanı ve şeytanın dostları' olarak anlattığı konuşmalar yaptı.

Floransa`yı 'günahkâr şehir' anlamına gelen Sodom`a benzeten Savonarola, zina, heykeltıraşlık, ressamlık ve çıplaklığın 'Floransa`nın sonunu getirecek kıyamet alametleri' olduğunu savundu.

17 Kasım 1494`te Fransa ordusu, Napoli Krallığı`nı istila etmek için Floransa şehrine girdi. Buradaki halk, orduyu kahramanlar gibi karşıladı. Bu arada Medici ailesinin başındaki isim II. Piero, aynı yılın başında Fransa Kralı VIII. Charles ile 'küçük düşürücü' bir anlaşma yaptığı için şehri terk etmişti.

Savonarola, kehanetlerini de öne sürerek, Floransa`nın yönetim şeklini değiştirmek için çalışmalarına hemen koyuldu.

Bunu gerçekleştirmek için Santa Marida del Fiore Katedrali`nde 'cehennem azabı' hakkında uyarılarda bulunduğu bir konuşma yaptı. Savonarola`nın konuşmasını binlerce Floransalı dinledi.

Savonarola, seçme, seçilme ve yönetimde her sınıftan insanın yer alması gibi önerilerin yanında 'bilginin yalnızca din adamlarından alınması' ve 'ilimi yalnızca çok az kişinin bilmesinin yeterli olacağı' gibi fikirleri de ileri sürüyordu.

Beyaz elbiseler giyen, aralarında çocukların da olduğu müritlere sahip rahibin örgütü, sokak sokak gezip halka telkinde bulunuyor, Tanrı adına haraçtopluyor, insanların hareketlerini izliyor, heykeller ve aynaları parçalıyor, oyun kartlarına el koyuyor, varlıklı kişilerden para topluyordu.

Şubat 1497`de, tarihi bir karar yayınladı.

Müritlerine, ellerinde kırmızı haçlarla atölyelere girmelerini, sanat tablolarını, bilimsel çalışmaları 'şeytanın eliyle' yapıldığı gerekçesiyle toplayarak yakmalarını emretti.

İronik şekilde, ünlü ressam Botticelli de Savonarola`nın fikri akımından etkilenerek bu yakma işlemine katıldığı söyleniyor.

Floransa`daki etkisi giderek artan Savonarola, Papa VI. Alexander`a hakaretler yağdırarak kendisini 'Hıristiyanlığın utancı' olarak nitelemesi sonunu hazırladı.

Bunun üzerine Papalık Kilisesi, Savonarola`nın yakalanması için genelge yayınladı.

Nisan 1498 de ise  Kilise, rahibi kent meydanında yakarak öldürdü. Medici ailesi böylece Floransa`ya döndü.

O dönemde Müslüman dünyası Fatih Sultan Mehmet i çıkarırken, Hristiyan dünya Savonarola yı çıkarıyordu. Şimdilerde ise Müslüman dünyası Ortadoğu da çok büyük belalarla muzdarip. Bu krizden çıkış yolu olarak, Fatih Sultan Mehmet i derinlemesine öğrenip tahlil etmekten geçer.