İstanbul,  gelmiş geçmiş en kötü yönetime teslim olmuş durumda. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, taraftarlarının haklı eleştirilerine Vız Gelir Tırıs Gider` derken yandaşlarına dahi baş kaldırdığını anlamamıştı kimse. Artık ulaşımda yaşanan sıkıntıları, metro istasyonlarında yürü(me)yen merdivenleri, sürekli arızalanan belediye otobüslerini, yeni alınan İETT otobüslerinin dahi yollarda kaldığı sorunları ve kar yağışında hayatı duran  sahipsiz İstanbul`un yöneticisinin balık yemeğinde (ki mesele balık yemeği değil yabancı bir misyonun temsilcisiyle buluşma ) vakit geçirmesini yazmaya gerek yok. Hatta son yağışla sele teslim olan İstanbul`un aynı yöneticisinin tatilde olmasını da eleştirmeye gerek yok. Çünkü İstanbul`un Belediye Başkanı bunları umursamıyor. Hatta 16 milyona hizmet ettiğini iddia ederken aslında 16 milyona ihanet diyor. 

Balık yemeğiydi, tatildi, temel atmama töreniydi falan filan;

İmamoğlu ne demişti Vız Gelir Tırıs Gider`

Evet aynen öyle!

Kim ne derse desin fark etmiyor. İşte kaçırılan nokta burada. 

Niye fark etmiyor? Çünkü Başkan İmamoğlu 16 milyon İstanbulluya yada taraftarlarına değil başka yerlere güveniyor. Hizmet etmemekte ısrar eden İmamoğlu, kime yada neye güveniyor? Asıl mesele bu.

Hac ziyareti planlarken AFAD`ın uyarısı üzerine vaz geçen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sağanak yağışta İstanbul`u neredeyse sokak sokak gezerken, Erdoğan 2023`te seçilirse beni görevden alacak` diye İngiliz basınına demeçveren İmamoğlu tatilden kriz yönetti!

Peki İmamoğlu kime güveniyor?

Kar yağarken İngiliz Büyükelçi ile buluştu.

İngiliz basınına demeçverdi.

İstanbul`u sel alırken Muğla`da tatile gitti.

Bu İmamoğlu İngilizlere mi güveniyor?

Yoksa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafında bir an önce görevden alınması için Ortam` mı oluşturmaya çalışıyor? Sonra da `Ben Demiştim` le seçim propagandası yapıp, Beni çalıştırmadılar, ellerimi gözlerimi hatta kulaklarımı bağladılar. Beni yeniden seçin bakın neler yapacağım` mı diyecek?

İmamoğlu neye neden güveniyor?

Eğer bu sorulara cevap bulabilirsek  İmamoğlu`nun İstanbul`u neden çarçur ettiğini anlarız!