Geçtiğimiz günlerde futbol gündeminde iki önemli gelişme yaşandı. İlki yeni yasa teklifinde futbolcuların vergi yükü artacak. Teklif yasalaşırsa 2020 den itibaren yalnız kulüpler kesinti-stopaj yoluyla vergi ödemeyecek, ayrıca futbolcuların da ertesi yıl mart ayında beyanname vermesi gerekecek. Mevcut uygulamada durum şu şekildeydi: İşveren durumundaki kulüpler, futbolculara yaptıkları ödemeler üzerinden yüzde 15 vergi kesip Maliye ye ödüyor. Futbolcular milyon avroları bulan gelirlerine karşın vergi ödemiyordu. İspanya, İngiltere, Italya ve Almanya gibi ülkelerde futbolcular % 45 oranında vergi öderken ülkemiz futbolcular için bir nevi vergi cenneti durumundaydı.

Gelir Vergisi (GV) yasasında değişiklik içeren yasa teklifi meclise geldiği haliyle değişmeden yasalaşırsa, kulüplerin ödediği vergi (stopaj) oranı yüzde 20 ye çıkacak, futbolculara ise beyanname verme zorunluluğu getiriliyor. Teklife göre futbolcular 2020 de elde edecekleri kazançları üzerinden yüzde 40 a varan oranda vergi ödeyecek.

Asgari ücretten vergi alınan bir ülkede milyon avro gelir elde eden futbolcuların vergi ödemiyor olması toplum vicdanını yaralayan, adil olmaktan uzak bir durumdu. Bunun giderilecek olması güzel. Bu konuda futbol dünyasından aksi yönde sesler çıkacaktır, umarım tasarıyı hazırlayan irade geri adım atmaz ve bu adaletsiz işleyiş son bulur.

Gelelim futbolumuz için geri adım niteliğindeki gelişmeye. Bir süredir altyapısı hazırlanan yabancı sayısının düşürülmesi konusu ilk ağızdan dile getirildi. TFF Başkanı Nihat Özdemir yabancı sınırının kademeli olarak azaltılacağını açıkladı. Anlaşılan 14 yabancılı sistemde gençfutbolcularımızın birbiri ardına Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere gibi güçlü liglere transfer olup, düzenli oynaması, A Milli Takımımızın eleme gruplarındaki tarihi başarısı Başkan Özdemir`i etkilememiş. 'Maçlara 11 yabancıyla çıkan takımlarımız var' şeklindeki bilindik gerekçeyi tekrarlayarak yabancı sayısının azaltılması yönündeki hazırlığı kamuoyuna açıkladı. Yabancı sayısı azaltılırsa neler olur diye düşünecek olursak Altınordulu yeni Çağlar Söyüncü Alman Ligi`nden teklif alsa da transfer olamaz. Çünkü büyük takımlar ederinin üzerinde bedeller teklif ederek hem kulübünü hem de futbolcuyu baskı altına alır. Gençyeteneği transfer eden takım, futbolcuyu yeterince tecrübeli olmadığı gerekçesiyle yedek kulübesinde bekletir. Sporcu büyük paralar kazanır ama oynamadığı için gelişemez. Artık 2000 doğumlu Ozan Kabaklar, Merih Demirallar`ın oynadığı bir milli takım beklemesin kimse. O tür yetenekleri olan gençlerimiz bu çarpık yapıda yok olup gider. Kulüpler kaybeder çünkü yerli futbolcuya daha fazla ödemek zorunda kalır, futbolcu kaybeder çünkü oynayıp, gelişimini sürdüremez. Futbolsever kaybeder çünkü rekabet azalır, kalite düşer. Kazanan menajerler ve hak ettiğinden fazla maaş olacak futbolcular olur. Yabancı sayısının azaltılmasının önündeki en önemli engel kulüpler birliğinin bu kararı kabul etmemesi olur. Ancak TFF Başkanı Nihat Özdemir kademeli azaltılması kararını dillendirdiğine göre kulüpler birliğinin desteği alınmış olmalı. Görünen o ki Başkan Özdemir, göz göre göre bu yanlışı yaparak tarihe Türk futbolunun yükselişine engel olan başkan olarak geçmek istiyor.