Doğrudan İran ın dini lideri Ali Hamaney e bağlı olan Süleymani, Hamaney e 1979 daki İslam Devrimi nden bu yana en yakın isimlerden biriydi.

Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen deki çatışmalarda önemli bir rol oynuyor ve bölgedeki politikaların belirlenmesinde etkili oluyordu. İran ın bölgedeki gücünün mimarıydı.

1998 de Kudüs Gücü nün komutanı olan Süleymani, Lübnan da Hizbullah la, Suriye de Baas yönetimiyle ve Irak taki Şii silahlı gruplarla İran ın ilişkilerini daha da yakınlaştırmada önemli rol oynadı.

Kasım Süleymani İran`ın bölgesel politikalarının çehresi ve mimarı olduğunu söyleyebiliz. Özellikle Suriye`de Esad rejimine verdiği destekte ve İran bağlantılı Iraklı milislerin kurulup sevk ve idaresinde başrol oynadı. Son olarak başkent Bağdat ile güney illerinde başlayan protesto gösterilerinde 330`dan fazla kişi hayatını kaybetmişti. Petrol İhraçEden Ü lkeler Örgütü OPEC`in en büyük ikinci petrol üreticisi olan Irak, dünyadaki en büyük ham petrol rezervlerine sahip ülkelerden biri. Geçtiğimiz yıl 100 milyar dolardan fazla petrol geliri elde edilmesine rağmen, ülkede yoksulluk ve işsizlik her gün artıyor. Alt yapısı neredeyse yok olan ülkede kamu hizmetlerinin de aksaması nedeniyle halkın sabrı kalmamıştı. Irak`ta işsizlik, yolsuzluk ve kamu hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle başlayan gösterilerde bilanço çok ağır oldu.

Ekim ayı başında başlayan Irak`taki protestoların kanlı bir şekilde bastırılmasına katkısı herkes tarafından biliniyor. Binlerce sivilin öldürülmesine sebep olduğu için, eli kanlı biri olarak kabul ediliyordu. Bu insanlar Süleymani`nin öldürülmesine yas tutmak yerine, yüreklerine su serpildiğini söyleyebiliriz. İran sınırları dışında, özellikle de Süleymani komutasındaki birliklerin faal olduğu ülkelerde generalin ölümü, Irak, Suriye ve Filistin bölgelerinde sokaklarda sevinçsahnelerine sebep oldu.

Süleymani nin cenazesi töreni üzerine çok düşünmek gerek.  Aslında bu cenaze töreni bölgenin durumunu ortaya koyuyor. Bir tarafta yas varken, diğer taraf sevinççığlıkları atıyor. Kasım Süleymani nin memleketi Kerman da düzenlenen cenaze töreninde izdihama dönüşüyor ve 50 fazla insan hayatını kaybediyor, 200 den fazla kişi de yaralanıyor.

Cumartesi günü Irak ta başlayan, daha sonra İran da devam eden törenlerin ardından Süleymani nin naaşı Kerman da defnedildi. Cenaze törenine on binlerce kişi katıldı.

Sabaha karşı Kerman a ulaşan cenaze, havaalanında askeri törenle karşılandı.

Bazı İranlıların törende Süleymani nin fotoğraflarının yanı sıra kırmızı bayraklar da taşıdığı görüldü. Bu, Şii geleneğinde, dökülen kanın intikamını alma isteği anlamına geliyor.

Kasım Süleymani nin cenazesi, Devrim Muhafızları na katıldıktan sonra savaştığı ve ön plana çıktığı İran-Irak savaşı sırasında görev aldığı bölgelerden geçirildi. Cenaze, hem Irak hem de İran daki Şiiler için kutsal olan mekanlardan, Şiiler için kutsal 12 İmam dan bazılarının türbelerinin olduğu Irak taki Kazımiye beldesine de götürüldü.

Irak ta Haşdi Şabi çatısı altındaki Şii milis grupların kendi bayraklarıyla katıldığı törenlerin ardından İran da da Şii İmam Rıza nın türbesinin bulunduğu Meşhed kentine götürüldü.

Şii imamların çoğunlukla eğitim gördüğü ve yine çoğu mekanı kutsal edilen Kum daki ve İran Devrimi nden sonra basılan ve şu an Kudüs Gücü tarafından kullanılan Tahran daki eski ABD Büyükelçiliği binasının önündeki törene yüz binlerce İranlı katılmıştı.

Kasım Süleymani suikastı sonrası bazı yorumcular bunu, ABD nin İran a 'savaş ilanı' olarak yorumladı. Ancak bu tarihi olayı hafife almamak gerektiği gibi, doğru yerde konumlamak da oldukça önemli.

Bu suikast, 3. Dünya Savaşı çıkarmayacaktır. Çünkü, Rusya ve Çin gibi ülkeler, yaşanan gerginliğin merkezinde olmaktan uzaktalar.

Ancak bu olay, Washington un Orta Doğu daki varlığı noktasında belirleyici olabilir. İran ın bu suikaste ciddi bir karşılık vermesi bekleniyor. Bu da bir etki - tepki ortamı yaratarak, iki ülkeyi hiçolmadığı kadar karşılıklı bir savaş ortamına yaklaştırabilir.

İran ın vereceği karşılık, direkt olarak ABD askeri çıkarlarını hedef alabileceği gibi, ABD ile ilişkili kimi başka hedeflere yönelik de olabilir.

Kasım Süleymani nin Irak ta tam olarak hangi görevle bulunduğu bilinmiyor. Ancak İran, bu ülkedeki farklı Şii grupları destekler konumda bulunuyor. Ve bunun yanında, Süleymani ile birlikte öldürülen Ebu Mehdi el Mühendis de, İran destekli Şii milis grup Haşdi Şabi nin ikinci komutanıydı.

Irak hükümeti, topraklarında düzenlenen saldırı sonrası çok zor bir konumda kaldı. Hem İran hem de ABD ile müttefiklik ilişkileri yürütülüyor olmasının yanı sıra, ülkede, IŞİD ile mücadele kapsamında Amerikan askeri varlığı da yer alıyordu.

Bağdat yönetimi, Şii milislere yönelik yakın dönemdeki ABD saldırılarını kınarken bir yandan da Washington a, milisler tarafından hedef alınan ABD üslerini korumak için daha fazlasını yapacağını iletiyordu.

Irak ta Başbakanlıktan yapılan açıklamada suikast kınanırken, Kasım Süleymani ve onunla beraber hayatını kaybeden Haşdi Şabi Komutanı için 'IŞİD ile mücadelede birçok zafer kazanmış şehitler' olarak anıldı.

İran doğumlu siyaset bilimci Dr. Ali Fetullah-Necad: 'Kasım Süleymani için düzenlenen törenlerde ikinci bir faktörü de göz önünde bulundurmak gerek: Bu generalin son yıllarda devlet propaganda aygıtlarında nasıl lanse edildiği. Süleymani, İran`ın milli güvenliğini düşünen, IŞİD tehdidini başarıyla püskürtmüş, en önde gelen milli önderlerden biri olarak lanse edildi. Ancak İran`ın daha IŞİD kurulmadan iki yıl önce Suriye`de faal olduğuna, Tahran`ın izlediği politikaların IŞİD`in Irak ve Suriye`deki oluşum hikayesinin bir parçası olduğuna değinilmiyor. Bu süreçte General Süleymani de son derece güçlü bir rol oynadı.'

İran, Süleymani nin öldürülmesini bahane ederek, 2015 yılında imzaladığı nükleer anlaşmayla sınırlandırdığı uranyum zenginleştirme faaliyetleri konusundaki taahhütlerini yerine getirmeyeceğini duyurmuştu. Bu çok tehlikeli bir durum. Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson ın, İran ın nükleer silah sahibi olmasına izin verilmemesi konusunda 'mutabık kaldığı' açıklandı. Fransa nın nükleer anlaşmanın korunması için tüm çabasını ortaya koymaya devam edeceğini ve İran dan da aynı doğrultuda hareket etmesini beklediğini aktaran Macron, şu ifadeleri kullandı:

'Hepimiz bölgedeki barış ve istikrarın sarsılmasından çok endişeliyiz. Yaşanan gelişmeler gerginliğin artmasına ve telafi edilemez krizlere yol açabilir.'

İran yangına körükle gideceği yere, şapkasını önüne alıp masum insanların katledilmesindeki rolünü gözden geçirse daha iyi eder.